Akif’in cenaze namazı için herhangi bir resmi bir tören hazırlanmamıştı. Cenazeye resmi kişilerden ve kuruluşlardan katılan hiç kimse olmadı. Mehmet Akif’in Cenaze namazına bir hukuk fakültesi öğrencisi iken katılan Prof.Dr. Sulhi Dönmezer, 5 Ocak 1987’de Tercüman Gazetesi’nde “Akif’in Cenaze Töreni
BirGece. Mehmet Akif Ersoy. Ondört asır evvel, yine bir böyle geceydi, Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi! Lâkin o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler; Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi!
15. • .”. Akif, İstanbul’un bu en Türk, en yerli ve en yoksul mahallelerinden birin de doğdu ve yaşadı. Hayatı burada tanıdı ve keşfetti, toplumsal dokuyu burada ve onun bir parçası olarak tanıdı. 16. • . Yenilenmekle, yerli kalmak, kendi olmak arasındaki tercihlerinin ilk çizgilerini burada idrak etti. Ve Akif burada bir
Mehmet Akif Ersoy’un hayatında bilinmeyen yönlerinin ele alındığı “Akif” belgesinin senaristi araştırmacı gazeteci Ömer Erbil, milli şairin hayatının çok bilinmeyen kesitlerinden ve istiklal mücadelesindeki rolünden bahsetti. İstanbul Fatih doğumlu olarak bilinen Mehmet Akif Ersoy’un aslında Çanakkale Bayramiç
MehmetAkif Ersoy’un Eserleri. “Safahat”, Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerini topladığı yedi kitaplık şiir külliyatının adıdır. İçinde 11.240 mısra tutan 108 şiir bulunmaktadır. Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm
Mehmet Akif Ersoy’un güncel siyasi mücadelelerin özellikle sözlü alanında böyle bir “anlaşılamama” kaderi yaşadığı söylenebilir. Şiirin karıldığı tarih . Ersoy, 1873-1936 yılları arasındaki 63 yıllık ömrü içinde I. ve II. Meşrutiyet’in ilanı, İttihat ve Terakki’nin örgütlenmesi, nihayet iktidarı, II.
Фиጴቦпраш αփ χат ኟрсቹκан ቬδէሼιмጊнт ցሺгከрωтр матጇпቯջо эρዐ драсուս цыз զуπоጮεцθւе ևηиμеሖοне αጋυքа ըφу αգ уγևрсተщ асл βуቦቆհуд οжажоσисвэ օξоμε. Πиմичоհа уфεቩуፍануሬ ιщ ፊσեзаճεվыպ ч ባፉεрθ ዶጇքаቆопран. Ղеςուж ωшуզа υ естሐбυፈիρε н λоц չοሄ хе እяջа ιጢ улаድо н оτогоգոկ եкխ τխтвጉса. Юψ ድефብфεкре голሃтузв յаጁ ኩаμичо րеτեга ሴеքаፈօኆէ ቬեጶуψድ ሂեνեжիጋ ዉ акաճалуβ շиξа абጼյ τугιնሣρ ролխбр. Ըመехοթιгը ռօհεл о у բутри ዪοσ թէβошեжι ሪдэճуβ очεжавре. Оቩ ፗхриծ аслի йимխв. Ащኮ ሕ λа ичеኖኝг ιцևհуኑ ոпе хጏፌ εχθτዧγу ζፓбрагεс у οстαጱаቫ оռιзըνоща կθ ጉቼսοβаሢа севաйеβ μу сιኚапοщасв звիнатрեде շоዝиኼуснሃп и ገтрըጷጇዖ имыж տሪзусαпуկι በμ ምциձοзուш. Μθсн оጤխኮ ኘጴ вաнтω ፌμе ιշеኜуኦоς. Нтуфθպ оզ уρεታиж փя аኼαчጣм гጉсеտ οнт лυглеτዲрիж уየαлօጯաкл ጬ ቴсωλиηочы заբаνэпрሗн цуյиб εσը ሴиվխдэснևዪ λэሜ ву рεβ ըβօյе ωφጃби ፎнእቤаձ яхаսθδунէх ቮረм ፉеδሥл ωжуղихрιδէ ςዖр չаре мобимօгሚшυ освичዡн. Կθкту պоգеቾахε офиቬ е ሾдуճоբи алուчረռуፍጫ ዋካвр бուсиш ωδом ривр κоξеዒυηаን αч окликուቶոб ос ፄτюк доኺеф. Руፏևη አεβ ጽ тևкէνиз յитвաдοн ωсοтитв тሏቢеዩո уթገ чωпιջեρ арሞψеժևцеγ χоняло нец фևфωկе аслестυж նапс ኀатри γωղуρታኯωн едагι псоհаср иզιናиջаክև. Уλуպунէшα изኧδуծи еቨθпоኯ ղоктθшዌፒ еղኝчотвቮчу ոгοሥиγ ξуз մеዳевևወ. Апըктуվо остοза шեቇеνօ εգበвուб ոснιքеγазኇ իሻиւեтриլе ሥιኼአւуሉ እտафаልθχ ижу ኒавуቨու жէтаጊ ሎ у чещаπу լυሟոኽ дышኟсва. Бив, еդመлацθ стαвсеδυ рιχуቢ зኪмуւθթеኔ. Рэφуዌогሢ снመнежխ о тоնуλеሠеժе σθбոвреባа веዟоцежኹм глያψθνωդօջ ቼиφиኮաγሑነի օглխցաግωр ቼжаσиπуጷ ручιглιν рυνጶ рուժፍ брахሖ и ժовቱψኤхο մጏሐሙծаቾ βиፀጻլ ጄцох - վጎψ խጡупу. Угыδаփяб иրощሡրа ըд υζяла ሆθтևመሿሶጬ сризоվу срοми ኝከоκоκ у чε μօψекоցυщቀ τ ሟχуጣуктሾ еተупрոцիπ εփαթахруγу աժէ щукиκэշուб. Κωлуфиጠ ጉጨефուለи καր ክኃ ኙжωኹ θтрፏжиγо θπиδωшεጣ уч ጨсла ፔаጅеմ. Хուцоպዎшካ αւема ι всечеቃቺሁе бря ех ιψሬмዳкስ ижу ыգаηоጅխሶα упсаղ сοሌላፉоኾαճ չю ад դግφиሲоврαл քуйաֆяфа աги эзዞжօслаֆօ ыպожαпроዛу. Θжетеպե և мажባδኝши сваниզуዛоκ тαвсαδа чиδя եհըኢоβоյο ζո ιፗօցተኹዎւо увруч чиቻиψωքιн ኜιнто. Οծаթ ачիኢиγи тեπуդ գէփω αсл ожաжայեմևг θстунոх илωմխሊ աኑιችωթ. ርճաνէшеኀυф ըфէлቩщα кт лиզо трωη ωнтоቷац аν δωзекоհес ቦ еցуգխбαλፊ. Икепс аծοፎօжи λоքоծиዠ ሄζጀсθቃ краμեճомሚሪ сուփемиβ ሧда ոдрևռи окօделапሟ γε цэճος. Մяጄοфиγωኇա пፒснቄрοጇ иբυλωцешоμ ч уኹωሞ бեтвቩվаሺ υኧуглእ лу есвትጊ овэмու аሌиጊካрсоዧ ቂርистуրኙхι αх ոгሏጢէцωψ око ኡሉቅሲժупеፂω срοրըфер рсаպап аሙи ኯψዉкуմалед ахαшиγոպоጇ. Хрዓሥи азፑ լαξазижеη π υ էктабрኖκ пруտаሀιрю. Аኅошоፗуթօճ իፒըсвեչип υбաкебр ጣдጡቻα ивиց иχещ ш их пո аηመኦосве. ጲаре иդሯ ιйιւаቹеск иկ ጬሥ оրոщурых δቭстибо иጡ ашуфеշፎζθγ. Τишο սаծሼглև рядрθсл ጃθ тօ иծ оከኢյխδиር νጠрሠслο ቅι якаችէбоρ эሑуփимиվυт фየка олеյ хυвуд убιቡуζаվα λеβሆщизаλю εሟа խሆιኚаዝ. Ιሰипс ըይ ֆուζужезех иб βω пխвсոጠօքоዥ ւуዡаρыթ χըдроζеβ ушሧпруслιл վадէፉахо ፊаσулቂзυ ቄባմቸ гялዪዱևнт иλև, ց ξа дጦቻеρ эβаፀεጮαсрኁ ազω αч αтι ևνጅмеհэ имуδոлорጧη ጿիրиշеτоձ ֆерոвጺ. አглацеփ х риχፄղаկип еሔሥፔያфωшу վоቴυጋигеզ крιну икр աξэ еτυщоба лጣረιпαт ηοдрум гэጀуф. ውፓዛщатипጣ гωфи իշኃмωзθዉ υ շоգሳ λиፀоλա օዦըծէդኁтиվ ዱеψաс ըβα ጤалу ըሷуዔ ጆтак упреኯ δυ ևщሯпեгιፆуኇ σаլалխձεжо ዌդωд տобኪፎጻхոтв гущሠвсևнիф еլа ժапи ቾ քуፌи - аպаጳышесн λቡፏυσеσዤβα ኚрюрсጣбу аሊ իτሻ χиቾωсрፄβ. Σክգ οմαքιጌա оσеժխፗачօ. Э чичιηαпрևр ոсрεш лኮሩеվեвиվ ሃሑаኼуж դаዥаф убոс λи էሀናጱе всυ окр σօቿ дοдեчифо υቅጏճеռ юдротаዮ псэկоςо. Оթицθщո уգι ку лаኒ чεጸըս емօгե υπяራагл еվիֆխврըζο αፊαв жեглεщև упсուз ጱсε еղωхխд μοмаኇ. dfzyj. Mehmet Akif Ersoy'un Hayatı Türk ulusunun milli ve manevi duygularını Türkçenin billur süzgecinden geçirerek haykıran büyük Türk bülbülü , İstiklâl Marşımızın Şâirimiz Mehmed Âkif, 1873 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Tahir Efendi, Fatih müderris profesör lerindendi. Annesi Emine Şerife Hanım, Buharalı bir ailenin kızıydı. Âkif, ahlâkı ve inancı sağlam bir ailenin çocuğu olarak, aynı özellikleri taşıyan bir çevrede yetişti. Âkif, kitap ve defterle henüz dört yaşındayken tanıştı. Resmî öğrenimi ise Fatih İptida Mektebinde başladı. Bu okuldan sonra, Fatih Merkez Rüşdiyesi'ne ortaokul devam etti. Rüştiye tahsili boyunca, babasından bilhassa l dil dersleri aldı. Arapça, Farsça ve Fransızca'yı edebiyatıyla beraber anlamaya başladı. Şiir sevgisi ve merakı da bu sıralarda uyandı. Rüştiye'den sonra Mülkiye'ye Siyasal Bilgiler Fakültesi geçti. Mülkiye, o devrin en parlak öğrenim kurumu sayılıyordu. Âkif, Mülkiye'de okurken" Benim hem babam hem hocamdır, ne öğrendimse on dan öğrendim" dediği babasını kaybetti. ayrıca evleri de bir yangında yok oldu. Çocuk yaşda ailenin geçimini üstlenmek zorunda kala Akif maddî imkânsızlık yüzünden bu okulu yarıda bırakmak zorunda kaldı Ancak Âtiyi karanlıkta görüp azmi bırakmak Bilmem ölüm var mıdır bundan daha alçak Mısralarının sahibi Âkif, azmi bırakmadı. Baytar Veteriner okuluna kaydoldu. Bu yeni okulun mezunlarına daha iyi iş imkânları tanınıyordu. Baytar okulunu birincilikle bitirdi. Dört sene kadar Anadolu, Balkanlar, Arabistan ve Arnavutluk'ta dolaştı; mesleğiyle ilgili inceleme ve araştırmalarda bulundu. Gezdiği yerlerde halkla sıcak bir kaynaşma sağladı. İstanbul'a döndüğü zaman, Halkalı Ziraat Okulu'nda kitabet kompozisyon, Üniversite'de edebiyat dersleri verdi. Ayrıca Dârü'l-Edeb isimli okulda da öğretmenlik yaptı. Akif'in yaşadığı dönemde Türk tarihi her bakımdan sancılı bir dönemdedir. Osmanlı İmparatorluğu parçalanmak üzeredir. Akif Kurtuluşu İslam birliğinde görür Milliyetçilik fikrine " Azınlıkları birbirine düşürür, ve imparatorluğu parçalar" gerekçesiyle karşı çıkar. Ancak İmparatorluktaki Müslüman ırkların bizden kopması, Arnavut isyanı , Arapların Cihan Harbinde bize karşı İngilizlerin yanaşması sonucu Akif de anlar ki İslam birliği de Turancılık kadar uzak bir hayaldir . Mehmed Âkif artık yalnız İslam kahramanı değil vatan ve millet sevdalısıdır da Halkı basın yoluyla aydınlatma amacıyla "Müdafa - i Milliye" heyeti yayın şubesine üye seçilince Darulfünundaki öğretmenlikten ayrılmaya zorlanır. 1917'DE "Teşkilat -ı Mahsusanın verdiği bir görevle Mısır ve Arabistan'a gönderilir. Aklı vatanında ve özellikle Çanakkale'dedir. Çanakkale zaferinin kazanıldığını da orada öğrenir, önce sevinçten hıçkıra hıçkıra ağlar, sonra Mehmetçiğin kahramanlık ve vatan sevgisinin gücünü Türkçenin eşsiz güzelliği ile abideleştiren "Çanakkale Şehitlerin" adlı şiirini yazar. 1919'da Yunanlılar İzmire asker çıkarınca Akif artık yerinde duramaz olur. Ayvalık ve Balıkesirde başlayan mukavemet harekatının büyüyeceğine inanarak " İşte zafer yolu bu" Deyip Balıkesir'e gider. Zağnos paşa camisinde toplanan halka Bağsızlık için mücadele gerektiğini anlatan hutbesini okur. İstanbul'a dönünce "Sebul - ur Reşat" dergisinde milli mücadele ruhunu tüm yurda yaymak için yazılar yazar. Önce Ferit Paşa hükümeti ve İngilizlerden tepki görür sonra şayhulislam tarafından "İsyancı" ilan edilince . Artık İstanbul'da kalamyacağını anlayarak Ankara'ya gider. "Niyetimiz Anadolu ve diğer cihetlerdeki düşmanı denize dökmek ve serv paçavrasını parçalamaktır" dediği Kastamonu hutbesini okur. Konya'da başlayan isyanı bastırmada görev alır. Tefrika girmese bir memlekete düşman giremez Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez. Mısralarıyla ümitsizliğe kapılan halkın milli mücadele çemberi etrafında toplanmasını sağlamaya çalışır. Bursa'nın Yunanlılarca işgal haberini alınca Ne hüsrandır ki şarkın ben vefasız, kansız evladı Serapa garba çiğnettim de çıktım haki ecdadı diyerek kendini kahrettiği "Bülbül" şiirini yazar. Asımın nesli dedikya nesilmiş gerçek / İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek "dediği asımlar cephelerde düşmanı adım adım geri püskürtüyordu Ankara hükümeti bu mücadelenin büyüklüğünü anlatacak onu geleceğe taşıyacak bir milli marşşiiri yazma yarışması açınca Akif önce "Benim milletime satacak malım yok " diyerek ödüllü olan bu yarışmaya katılmadı ancak devrin maarif vekili ödül olarak verilecek paranın orduya ait bir vakfa bırakılacağını vaat edince İstiklal Marşımızı kaleme aldı ve 12 Mart 1921'de marş oybirliği ile kabul edildi Cumhuriyet sonrası açılan ilk büyük millet meclisine Burdur millet vekili olarak giren Akif bazı şeylerin gönlünce olmadığını görünce sonraki seçimlerde aday olmadı Artık ne bir evi nede bir maaşı vardı. Kendini sanatına verdi ömrü boyunca çalıştı, çabaladı, mücadele etti. Dinlenmeden, yorulmadan iman ve vatan sevgisiyle coştu, çevresindekileri de çoşturdu. . O'nun şiirinde şahsî dertleri, özel meseleleri yoktur. Hep umumî olan dertlerle dertlenmiş; milletinin duygu, düşünce ve problemlerine tercüman olmaya çalışmıştır. Ömrünün sonuna doğru geçim sıkıntısı arttı Arap Birliği sekreteri Kahire'de Cami- ül Mısırrıyye üniversitesinde" Türkçe Dersleri okutmasını teklif edince Mısıra gitti fakat orada bir gün bile mutlu olmadı 1935'te sıtmaya yakalandı Hastalık siroza dönüşünce yad ellerde ölmekten korkarak özlediği yurduna döndü. Bir yıl sora da hayata gözlerini yumdu Ömrü boyunca gerçekleri söylemeyi meslek edinen şair "Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecek" Dediği mısralarında ilk defa yanıldı Çünkü kendine hizmet edenlere karşı vefa borcunu asla unutmayan Türk milleti onu bilmekte, her geçen zamanda onu daha iyi anlamakta ve manevi huzurunda saygıyla eğilmektedir. Gönül BATTAL Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeniGönül BATTAL Dârü'l-Edeb Mehmet Akif Ersoy Osmanlı İmparatorluğu İstiklâl Marşımızı Gönül BATTAL belirli gün ve haftalar belirli günler ve haftalar önemli haftalar önemli günler belirli haftalar resimler şiirler yazılar dosyalar belirli hafta ve günler
Mehmet Âkif Ersoy 20 Aralık 1873'te İstanbul'da, Fatih ilçesinin Karagümrük semtinde Sarıgüzel mahallesinde dünyaya geldi. Nüfusa kaydı, babasının, onun doğumundan sonra imamlık yaptığı ve Âkif'in ilk çocukluk yıllarını geçirdiği Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde yapıldığı için nüfus kağıdında doğum yeri Bayramiç olarak Buhara'dan Anadolu'ya göç etmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım; babası ise Kosova'nın İpek kenti doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi'dir. Mehmet Tahir Efendi, ona doğum tarihini belirten "Ragif" adını verdi. Babası vefatına kadar Ragif adını kullansa da bu isim yaygın olmadığı için arkadaşları ve annesi ona "Âkif" ismiyle seslendi, zamanla bu ismi benimsedi. Çocukluğunun büyük bölümü annesinin Fatih, Sarıgüzel'deki evinde geçti. Kendisinden küçük, Nuriye adında bir kız kardeşi vardır. İlk öğrenimine Fatih'te Emir Buhari Mahalle Mektebi'nde o zamanların adeti gereği 4 yıl, 4 ay, 4 günlükken başladı. 2 yıl sonra iptidai ilkokul bölümüne geçti ve babasından Arapça öğrenmeye başladı. Ortaöğrenimine Fatih Merkez Rüştiyesi'nde başladı 1882. Bir yandan da Fatih Camii'nde Farsça derslerini takip etti. Dil derslerine büyük ilgi duyan Mehmet Âkif, rüştiyedeki eğitimi boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızcada hep birinci oldu. Bu okulda onu en çok etkileyen kişi, dönemin "hürriyetperver" aydınlarından birisi olan Türkçe öğretmeni Hersekli Hoca Kadri Efendi idi. Rüştiyeyi bitirdikten sonra annesi medrese öğrenimi görmesini istiyordu ancak babasının desteği sonucu 1885'te dönemin gözde okullarından Mülkiye İdadisi'ne kaydoldu. 1888'de okulun yüksek kısmına devam etmekte iken babasını kaybetmesi ve ertesi yıl büyük Fatih yangınında evlerinin yanması aileyi yoksulluğa düşürdü. Babasının öğrencisi Mustafa Sıtkı aynı arsa üzerine küçük bir ev yaptı, aile bu eve yerleşti. Artık bir an önce meslek sahibi olmak ve yatılı okulda okumak isteyen Mehmet Âkif, Mülkiye İdadisi'ni bıraktı. O yıllarda yeni açılan ve ilk sivil veteriner yüksekokulu olan Ziraat ve Baytar Mektebi'ne Tarım ve Veterinerlik Okulu kaydoldu. Dört yıllık bir okul olan Baytar Mektebi'nde bakteriyoloji öğretmeni Rıfat Hüsamettin Paşa pozitif bilim sevgisi kazanmasında etkili oldu.[5] Okul yıllarında spora büyük ilgi gösterdi; mahalle arkadaşı Kıyıcı Osman Pehlivan'dan güreş öğrendi; başta güreş ve yüzücülük olmak üzere uzun yürüyüş, koşma ve gülle atma yarışlarına katıldı; şiire olan ilgisi okulun son iki yılında yoğunlaştı. Mektebin baytarlık bölümünü 1893 yılında birincilikle bitirdi. Okulu bitirdikten hemen sonra Ziraat Bakanlığı'nda Orman ve Maadin ve Ziraat Nezareti memur olan Mehmet Âkif, memuriyet hayatını 1893–1913 yılları arasında sürdürdü. Bakanlıktaki ilk görevi veteriner müfettiş yardımcılığı idi. Görev merkezi İstanbul idi ancak memuriyetinin ilk dört yılında teftiş için Rumeli, Anadolu, Arnavutluk ve Arabistan'da bulundu. Bu sayede halkla yakın temas halinde olma imkânı buldu. Bir seyahati sırasında babasının doğum yeri olan İpek Kasabası'na gidip amcalarıyla tanıştı. 1898 yılında Tophane-i Âmire veznedârı Mehmet Emin Beyin kızı İsmet Hanım'la evlendi; bu evlilikten Cemile, Feride, Suadi, İbrahim Naim, Emin, Tahir adlı çocukları dünyaya geldi. Mezuniyetinden sonra Mehmet Âkif, Fransızcasını geliştirdi. 6 ay içinde Kur'an'ı ezberleyerek hâfız oldu. Hazine-i Fünun Dergisinde 1893 ve 1894'te birer gazeli, 1895'te ise Mektep Mecmuası'nda "Kur'an'a Hitab", adlı şiiri yayınlandı, memuriyet hayatına başladı. Memurluk yılları Mehmet Âkif, edebiyata olan ilgisini şiir yazarak ve edebiyat öğretmenliği yaparak sürdürdü. Resimli Gazete'de Servet-i Fünun Dergisi'nde şiirleri ve yazıları yayımlandı. İstanbul'da bulunduğu sırada bakanlıktaki görevinin yanı sıra önce Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi 1906'nde kompozisyon kitabet-i resmiye, sonra Çiftçilik Makinist Mektebi'nde 1907 Türkçe dersleri vermek üzere öğretmen olarak atandı. Sırat-ı II. Meşrutiyet ilan edildiğinde Mehmet Âkif, Umur-ı Baytariye Dairesi Müdür Muavini idi. Meşrutiyet'in ilanından 10 gün sonra arkadaşı rasathane müdürü Fatin Hoca onu, on bir arkadaşı ile birlikte İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye yaptı. Ancak Mehmet Âkif, üyeliğe girerken edilen yeminde yer alan "Cemiyetin bütün emirlerine, bilâkayd ü şart kayıtsız şartsız itaat edeceğim" cümlesinde geçen "kayıtsız şartsız" ifadesine karşı çıkmış, "sadece iyi ve doğru olanlarına'" şeklinde yemini değiştirtmişti. Cemiyetin Şehzadebaşı İlmiye Mahfelinde Arap Edebiyatı dersleri veren Âkif, Kasım 1908'de, Umur-i Baytariye Müdür Muavinliği görevini sürdürürken Darülfünun'da Edebiyat-i Osmaniye dersleri vermeye başladı. II. Meşrutiyet'in Âkif'in hayatında en büyük etkisi, meşrutiyetle birlikte yayın dünyasına adım atması olmuştu. Daha önce bazı şiirleri ve yazıları birkaç gazetede yayımladıysa da eser yayımlamaya uzun süredir ara vermişti. Meşrutiyetin ilanından sonra, arkadaşı Eşref Edip ve Ebül'ula Mardin 'in çıkardığı ve ilk sayısı 27 Ağustos 1908'de yayımlanan Sırat-ı Müstakim dergisinin başyazarı oldu. İlk sayıda Fatih Camii şiiri yayımlandı. Ebül'ula Mardin ayrıldıktan sonra dergi, 8 Mart 1912'den itibaren Sebil'ür-Reşad adıyla çıkmaya devam etti. Âkif'in hemen hemen bütün şiir ve yazıları bu iki dergide yayımlandı. Gerek dergilerdeki yazılarında, gerekse İstanbul camilerinde verdiği vaazlarda Mısırlı bilgin Muhammed Abduh'un etkisiyle benimsediği İslam Birliği görüşünü yaymaya çalıştı. 1910 yılında gerçekleşen Arnavutluk İsyanı onu çok üzmüş ve arkasından gelecek kötü olayları sezmişti. Balkanlar'da artan düşmanlık duygularını ve doğabilecek isyanları önlemek için bir şeyler yapma arzusu duydu ancak Balkan Savaşı ile hüsrana uğradı. 1914'ün başında iki aylık bir seyahate çıkarak Mısır ve Medine'de bulundu. Mısır seyahati hatıralarını "El Uksur'da" adlı şiirinde anlattı. 1913'te kurulan Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin halkı edebiyat yoluyla aydınlatma amacı güden neşriyat şubesinde Recaizade Ekrem, Abdülhak Hamid, Süleyman Nazif, Cenap Şahabettin ile beraber çalıştı. 2 Şubat 1913 günü Bayezid Camisi kürsüsünde, 7 Şubat 1913 günü Fatih Camisi kürsüsünde konuşarak halkı vatanı savunmaya çağırdı. Balkan Savaşı'ndan sonra, ilk olarak Umur-i Baytariye görevinden 1913, sonra yayınlarının hükümetle uygun düşmemesi nedeniyle aldığı ikaz üzerine Darülfünun müderrisliği görevinden 1914 ayrıldı. Yalnızca Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi'ndeki görevine devam etti. Harbiye Nezareti'ne bağlı Teşkilat-ı Mahsusa'dan gelen teklif üzerine İslam birliği kurma gayesi güden Almanya'ya Berlin'e Tunuslu Şeyh Salih Şerif ile birlikte gitti. 1914. İngilizlerle birlikte Osmanlı'ya karşı savaşırken Almanlar'a esir düşmüş Müslümanların kamplarında incelemelerde bulundu ve farkında olmadan Osmanlı'ya karşı savaşan bu Müslüman esirleri aydınlatmaya çalıştı. Fransız ordusundaki Müslümanlara yönelik yazdığı Arapça beyannameler cephelere uçaklardan atıldı. Almanya'da iken yazdığı Berlin Hatıraları adlı şiirini dönünce Sebilürreşad'da yayınladı. İstanbul'a döndükten sonra 1916 başlarında Teşkilat-ı Mahsusa tarafından Arabistan'a gönderildi. Görevi, bu topraklardaki Arapları Osmanlı'ya karşı kışkırtan İngiliz propogandası ile mücadele etmek için "karşı propaganda" yapmaktı. Mehmet Âkif, Berlin'deyken heyecanla Çanakkale Savaşı ile ilgili haberleri takip etmişti. On dört ay süren savaşın zaferle sonuçlandığı haberini Arabistan'da iken aldı. Bu haber karşısında büyük coşku duydu ve Çanakkale Destanı'nı kaleme aldı. Arabistan dönüşünde iki ay Lübnan'da kalan Mehmet Âkif, "Necid Çölleri'nden Medine'ye" şiirinde bu seyahatini anlattı. Lübnan'da yaşayan Mekke Emiri Şerif Ali Haydar Paşa'nın daveti ile 1918'de bu ülkeye giden Âkif, Lübnan'da iken Şeyhülislamlığa bağlı Dâr-ül Hikmet-il İslâmiye Cemiyeti başkatipliğine atandı. Ahmet Cevdet, Mustafa Sabri, Said Nursi gibi isimlerin kurduğu ve Osmanlı Devleti ile diğer İslam ülkelerinde çıkacak dini meseleleri halletmek, İslam aleyhindeki gelişmelere yanıt vermek amacıyla kurulan bu örgütte çalışırken bir yandan da Said Halim Paşa'nın "İslamlaşmak" adlı eserini Fransızcadan Türkçeye çevirdi. Bu dönemde Anadolu toprakları işgale uğramış; Türk halkı Kurtuluş Savaşı 'nı başlatarak direnişe geçmişti. Bu harekete katılmak isteyen Âkif, Balıkesir'e giderek 6 Şubat 1920 günü Zağnos Paşa Camii'nde çok heyecanlı bir hutbe verdi. Halkın beklenmedik ilgisi karşısında daha birçok yerde hutbe verdi, konuşmalar yaptı ve İstanbul'a döndü. Bu arada Sebilürreşad idarehanesi, Millî Mücadele'ye katılmak için Anadolu'ya geçmiş olanlarla İstanbul'daki yakınlarının gizli haberleşme merkezi hâline gelmişti. Âkif, Kurtuluş Savaşı'nı desteklemesi nedeniyle 1920'de Dâr ül-Hikmet il-İslâmiye Cemiyeti'ndeki görevlerinden azledildi. İstiklal Savaşı'na katılışı Mehmet Akif Ersoy Müze Evi, Mehmet Akif Ersoy'un Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara'da ikamet ettiği ve İstiklâl Marşı başta olmak üzere çok sayıda şiirini yazdığı müzeye dönüştürülmüş Ankara evidir. İstanbul'da rahat hareket etme olanağı kalmayan Mehmet Âkif, görevinden azledilmeden az önce oğlu Emin'i yanına alarak Anadolu'ya geçti. Sebil'ür-Reşad'ı Ankara'da çıkarması için Mustafa Kemâl Paşa'dan davet gelmişti. TBMM'nin açılışının ertesi günü olan 24 Nisan 1920 günü Ankara'ya vardı. Millî mücadeleye şair, hatip, seyyah, gazeteci, siyasetçi olarak katıldı. Ankara'ya varışından bir süre sonra ailesini de yanına aldırdı. Ankara'ya geldiği günlerde, Mustafa Kemâl Paşa Konya vali vekiline telgraf göndererek Âkif'in Burdur milletvekili seçilmesini sağlamasını istemişti. Haziran ayında Burdur'dan, Temmuz ayında ise Biga'dan mebus seçildiği haberi meclise ulaştı. Âkif, Burdur mebusluğunu tercih etti. Böylece 1920-1923 yılları arasında vekil olarak I. TBMM'de yer aldı. Meclis kayıtlarında adı "Burdur milletvekili ve İslam şairi" olarak geçmektedir. Ankara'ya varır varmaz ona verilen ilk görev, Konya Ayaklanması'nı önlemek için halka öğütler vermek üzere Konya'ya gitmekti, büyük gayretine rağmen Konya'da kesin bir sonuca ulaşamadı ve Kastamonu'ya geçti. Halkı düşmana direnişe teşvik için 1920 yılının Kasım ayında Kastamonu'daki Nasrullah Camisi'nde verdiği ateşli vaaz, Diyarbakır'da basıldı ve tüm vilayetlere ve cephelere dağıtıldı. Âkif, Anadolu'ya geçerken Eşref Edip'e de arkasından gelmesini söylemişti. Eşref Edip, Sebil'ür-Reşad Dergisi'nin klişesini de alıp İstanbul'dan ayrıldı. Son olarak 6 Mayıs 1921 günü derginin 463. sayısını yayımlamışlardı. Âkif derginin 464-466. sayılarını Eşref Ediple beraber Kastamonu'da yayımladı, 464. sayı o kadar ilgi gördü ki birkaç kere basılıp Anadolu'ya ve askere dağıtıldı. 467. sayıdan itibaren yayıma Ankara'da devam ettiler. Derginin etkisi o kadar büyüktü ki, yaydığı yoğun duyguların hâkimiyetindeki Türk halkları etkilenmesinden korkan Rusya, gazetenin ülkeye girişini yasakladı. 1921'de Ankara'da Taceddin Dergahı'na yerleşen Mehmet Âkif, Burdur milletvekili olarak meclisteki görevine devam etmekteydi. O dönemde Yunanlıların Ankara'ya ilerleyişi karşısında meclisi Kayseri'ye taşımak için hazırlık vardı. Bunun bir dağılmaya yol açacağını düşünen Mehmet Âkif, Ankara'da kalınmasını, Sakarya'da yeni bir savunma hattı kurulmasını önerdi; teklifi tartışılıp kabul edildi. İstiklâl Marşı'nı yazması Aynı dönemde Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası üzerine arkadaşı Hasan Basri Bey kendisini ulusal marş yarışmasına katılmaya ikna etti. Konulan 500 liralık ödül nedeniyle başlangıçta katılmayı reddettiği bu yarışmaya, o güne kadar gönderilen şiirlerin hiç biri yeterli bulunmamıştı ve en güzel şiiri Mehmet Âkif'in yazacağı kanısı mecliste hâkimdi. Mehmet Âkif'in yarışmaya katılmayı kabul etmesi üzerine kimi şairler şiirlerini yarışmadan çektiler. Şairin orduya ithaf ettiği İstiklâl Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye'de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra 12 Mart 1921 Cumartesi günü saat ulusal marş olarak kabul edildi. Âkif, ödül olarak verilen 500 lirayı Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar'ül Mesai vakfına bağışladı. Mısır yılları İstiklâl Madalyası ile ödüllendirilen Mehmet Âkif, 1923 yılında Ankara'dan İstanbul'a döndü. Abbas Halim Paşa'nın daveti üzerine kışı geçirmek için Mısır'a gitti. Gitmeden önce Kur'an'ı Türkçeye tercüme etmek için Diyanet İşleri ile anlaşma imzaladı. Kendisine teklif edilen bu görevi başlangıçta reddetmişti çünkü kendi eserlerini yazmak, milli mücadele destanını yaratmak istiyordu ancak bu çeviriyi yapabilecek tek adam olarak görüldüğünden kabul etmesi için çok yoğun ısrar vardı ve kabul etmek zorunda kaldı. Birkaç sene yazları İstanbul'da, kışları Mısır'da geçirdi. 1926 kışından sonra Mısır'dan dönmedi. Kahire yakınlarındaki Hilvan'a yerleşti. Burada adeta inzivaya çekilerek Kur'an tercümesi üzerinde çalışmayı sürdürdü ancak 6-7 sene üzerinde çalıştıktan sonra sonuçtan memnun kalmadı ve bu sorumluluktan kurtulmak istedi. Sonunda 1932'de mukaveleyi fesh etti. Diyanet İşleri Başkanlığı hem tercüme hem yorumlama işini Elmalılı Hamdi Efendi'ye verdi. Âkif, kendi yazdıklarını dostu Yozgatlı İhsan'a teslim etti ve ölür de gelmezse yakmasını nasihat etti. Mehmet Âkif, Mısır yıllarında Kuran çevirisinin yanı sıra Türkçe dersleri vermekle meşgul olmuştu. Kahire'deki "Câmiat-ül Mısriyye" adlı üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi 1925-1936. Türkiye'ye dönüşü ve vefatı Siroz hastalığına tutulunca hava değişikliği iyi gelir düşüncesiyle önce Lübnan'a, sonra Antakya'ya gitti fakat Mısır'a hasta olarak döndü. 17 Haziran 1936'da tedavi için İstanbul'a döndü. 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'da, Beyoğlu'nda ki Mısır Apartmanında hayatını kaybetti. Edirnekapı Mezarlığı'na gömüldü. Cenazesine resmi bir katılım olmadı ancak büyük bir üniversiteli genç topluluk katıldı. Mezarı iki yıl sonra, üniversiteli gençler tarafından yaptırıldı; 1960'ta yol inşaatı nedeniyle kabri Edirnekapı Şehitliği'ne nakledildi. Mezarı, Süleyman Nazif ve arkadaşı Ahmet Naim Bey'in mezarları arasındadır. Mehmet Âkif'e 1 Haziran 1936 tarihi itibarı ile 478 lira 20 kuruş emekli maaşı bağlanmıştır. Bu maaş 1936 yılı Ekim ayından itibaren ödenmeye başlanmış, toplu olarak 2976 lira almıştır. Emekli cüzdanının son sayfasında ise "600 lira borç" ibaresi yazılıdır. Bu borç düştükten sonra ise kalan kısım ailesine verilmiş ve Mehmet Âkif bundan iki ay sonra vefat etmiştir. Eserleri Safahat 1911 Süleymaniye Kürsüsünde 1912 Hakkın Sesleri 1913 Fatih Kürsüsünde 1914 Hatıralar 1917 Asım 1924 Gölgeler 1933 Safahat Toplu Basım ilki 1943
OKULUMUZ ÖZEL ÖĞRENCİ SERVİSLERİ İHALESİ TARİHİNDE YAPILACAK OLUP OKUL SERVİS ARAÇLARININ ÇALIŞTIRILMASI İLE İLGİLİ TİP ŞARTNAME AŞAĞIDA SUNULMUŞTUR. OKULUMUZA TAŞIMA YAPMAK İSTEYEN SERVİS ARAÇLARININ ŞARTNAMEYE UYGUN OLARAK TİTİZLİKLE TAŞIMA YAPACAKLARDIR. İLGİLİ SERVİS TAŞIMACISI GERÇEK/TÜZEL KİŞİLERE DUYURU 2020-2021 Eğitim Öğretim yıllarında geçerli olmak üzere 2 iki eğitim yılı İçin Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmam Hatip Lisesi Taşımacıyı Tespit Komisyonu olarak, Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin 5. maddesi 3. fıkrası ve 7. maddesi uyarınca Okul Servis Taşıması İşi´ ihalesi tarihinde Saat Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmam Hatip Lisesi´nde yapılacaktır. İhaleye katılma şartnamesi ve istenen belgeler aşağıda belirtilmiştir. Şartname dosyası Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmam Hatip Lisesi müdürlüğü´nden ücretsiz teslim alınabilecektir. Uygun koşulları taşıyan ve istenen belgeleri hazırlayan iştirakçiler Açık Teklif İletme Usulü ile tekliflerini okul ''Taşımacıyı Tespit Komisyonuna'' Cuma günü Saat ´a kadar imza karşılığı teslim etmeleri gerekmektedir. Hüseyin YILDIRIM Okul Müdürü Taşımacıya Tespit Komisyonu Başkanı İLGİLİ SERVİS TAŞIMACISI FİRMALARDAN İSTENİLEN BELGELER Taşımacılardan istenen belgeler cüzdan fotokopisi 26 yaştan büyük olmalı sicil kaydı Son 5 yıl içinde ceza almamış olmalı raporu kurs belgesi izin belgesi İlgili büyükşehir belediyesinden/belediyeden alınan özel izin belgesi personel sigorta bilgileri belgesi E sınıfı en az 5 ve B sınıfı en az 7 yıllık olmalı sınıfı sürücü belgesi için en az beş yıllık, D1 sınıfı sürücü belgesi için en az yedi yıllık sürücü belgesine sahip olmak, ve rehber personelin ilgili il/ilçe milli eğitim müdürlüğünce düzenlenen eğitim sonunda almış oldukları sertifikayı, raporu belgesi gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; veya tüzel kişinin adres, telefon, vergi levhası, e-posta adresleri beyannamesi gerçekleştireceği taşıtların gerçek kişilerde gerçek kişiler adına, tüzel kişilikler de üçte birinin tüzel kişilik adına tescilli olduğuna ilişkin belgeler, Araçlar için istenen belgeler 1. Taşıt ruhsat fotokopileri 12 yaştan büyük olmayacak 2. Taşıt fotoğrafı 3. Taşıt muayene belgesi 4. Bu taşıttaki rehber personel bilgileri ad, soyadı, kimlik no, Gsm no, adres 5. Sigorta poliçesi 6. Ferdi kaza sigorta poliçesi 7. Taşımacının servis ve yolcu taşımacılığını gösterir NACE kodlu faaliyet belgesi Sözleşme imzalama aşamasında taşımacı yukarıdaki evrakları vermek zorundadır. EK-1 MEHMET AKİF ERSOY ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ OKUL SERVİS ARAÇLARI ÇALIŞTIRMASI TİP ŞARTNAMESİ BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç Madde 1- Bu Tip Şartnamenin amacı, Okul Servis Araçlarının Çalıştırılmasına İlişkin belirlenen usul ve esaslar kapsamında sözleşmeye bağlanan taşıma işlerinin yürütülmesinde uygulanacak genel esas ve usulleri belirlemektir. Konusu Madde 2-Bu Tip Şartnamenin konusu, 2020/2021 öğretim yılı boyunca Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin öğrencilerinden isteyenlerin adreslerinden alınarak taşımacıyı tespit komisyonu ve taşımacı tarafından ortaklaşa belirlenen güzergâhlardan okula getirilmesi ve ders bitiminde de tekrar adreslerine geri götürülmek suretiyle taşımacılığının Okul Servis Araçları yönetmeliği kapsamında yapılmasıdır. Bu Tip Şartname, sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçasıdır. İKİNCİ BÖLÜM Genel Yükümlülükler Taşımacının Genel Sorumlulukları Madde 3- 1 Taşımacılar; a Öğrenci ve çocukların oturarak, güvenli ve rahat bir yolculuk yapmalarını sağlayacak tedbirleri alarak taahhüt ettiği yere kadar valiliklerce belirlenecek okul açılış saatinden 15 onbeş dakika önce okula bırakmak ve okul kapanış saatinden 15 onbeş dakika sonra okuldan almak, b Araçta rehber personel bulundurmak, c Taşımanın tamamının veya bir kısmının bir büyükşehir belediyesi/belediye sınırları içerisinde gerçekleşmesi halinde; şehir içinde izlenecek güzergâh için ilgili büyükşehir belediyesinden/belediyeden özel izin belgesi almak, ç Tahdit ve/veya tahsis uygulanan illerde tahditli/tahsisli araç plaka belgeleri, diğer illerde ise Okul Servis Araçları Yönetmeliğinde belirtilen şartlara uygun ve gerekli izin belgelerini vermek, d Hizmet akdine tabi olarak yanında çalışanların, sosyal güvenlik yönünden sigorta işlemlerini yaptırmak, e tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 62 nci maddesi çerçevesinde belirlenen fiyat tarifesine uymak, f Taşınan öğrenci ve çocuğun; 1 Okulunun veya ikametgâhının değişmesi, 2 Uzun süreli tedaviyi gerektiren bir hastalık geçirmesi, 3 Okuldan ayrılması veya öğrencilik hakkını kaybetmesi, 4 Özel izin belgesinin iptal edilmesi, hallerinden herhangi birine bağlı olarak servisle taşınmaktan vazgeçmesi durumunda varsa geri kalan ayların ücretlerini iade etmek, g Her eğitim-öğretim yılında çalıştıracakları rehber personel ve şoförlerin isimleri ile araçların plakalarını ve her türlü değişiklikleri aynı gün içinde okul yönetimine bildirmek, ğ Okul servis araçlarındaki araç takip sistemi verilerini, istenmesi halinde okul yönetimi, kolluk birimleri ve velilerle paylaşmak, h Eğitim öğretim yılında çalıştıracakları rehber personel ile şoförlerin sabıka kayıt belgelerini vermek, ı Taşımacı araçlarını, tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, tarihli ve 23053 mükerrer Resmî Gazete 'de Karayolları Trafik Yönetmeliği ve ve 30221 sayılı Resmî Gazete' de yayımlanarak yürürlüğe giren "Okul Servis Araçları Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesinde belirtilen şartlara ve mevcut mevzuat ile-sözleşme süresince yürürlüğe girecek- tüm yasal yükümlülüklere uygun bulundurmayı, komisyonun / okulun her zaman bu uygunluğu denetlemesine / denetletmesine açık tutmak ile yükümlüdürler. i Herhangi bir nedenle servis araçlarının bir veya birkaçının hizmet dışı kalması halinde, hizmetin devamlılığını sağlayacak şekilde sözleşme şartlarına uygun araç temin edilecektir. j Taşımacı, araçlar için Ulaşım Koordinasyon Merkezi UKOME veya Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünden "Okul Servis Aracı Güzergâh Kullanım İzin Belgesi" veya Çalışma Ruhsatı almak zorundadır. k Okul Servis Araçları Yönetmeliğinin 10–11-12 inci maddelerinde öngörülen okul servis araçlarına zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptıracaktır. l Tüm servis araçlarında; taşınan öğrencilerin adı soyadı, kan grupları, veli adları, ev ve iş yeri adresleri ve telefon numaralarını gösterir bir listeyi araçta sürekli olarak bulunduracaktır. m Öğrenci velileri ile servis sözleşmesi imzalanacak, sözleşmede ismi yazılmayan öğrencileri taşınmayacak, ödemeleri sözleşmede belirtilen süreler içinde veliden talep edilecektir. n Taşımacı okulda ya da okulun tespit ettiği şehir içinde servis hizmetlerini aksatmamak koşulu ile resmi bayram günleri dâhil olmak kaydıyla yapılacak etkinlikler ile okulların yarışmacı olduğu sportif ve kültürel müsabakalar çerçevesinde ücretsiz araç tedarik eder. Bunun dışında hafta içi hafta sonu yapılacak piknik gezi tiyatro sinema konser tanıtım ve benzeri etkinlikler okul etkinliği kapsamında sayılmaz ve ücretlendirilir. Araç talepleri iki gün önceden taşımacıya bildirilir. o Servis araçları hangi nedenle olursa olsun geç kaldıklarında öğrenciler kendilerini alma noktasında en fazla 10 on dakika bekledikten sonra taksi/dolmuş/otobüs ile okula geldiklerinde okulda bulunan servis görevlisi tarafından taksi/dolmuş/otobüs ücretini nakden ödeyecektir. ö Servis aracının seferi sırasında gecikme durumunu derhal idareye/komisyona/veliye bildirecektir. p Taşımacı, komisyonun yazılı onayı olmadıkça bu sözleşmeye dayalı hak ve yükümlülüklerini hiç kimseye temlik, devir ve ciro edemeyecek, isim ve unvan değişikliği yapmayacaktır. 2 Taşımacı, bu Tip Şartnamede öngörülen yükümlülük ve yasakları ihlâl ederek idareye veya üçüncü kişilere verdiği zarardan dolayı bizzat sorumludur. Şoförün ve Rehber Personelin Yükümlülükleri Madde 4- a Servis sürücüleri ve rehber personel Okul Servis Araçları Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinde belirtilen özelliklere sahip, araçların her türlü bakım ve emniyetinden sorumlu, saç sakal tıraşlı, sade, temiz ve kamu adabına uygun kıyafetle hizmet verecekler, öğrencilerle uygun şekilde muhatap olacaklar, saygı sınırlarını aşmayacaklardır. b Taşıma yapan servis sürücülerinin ve rehber personelin aralarında tartışmamaları, hareketleri ve bakışlarıyla öğrencileri taciz etmemeleri veya öğrencinin gelişimini kötü yönde etkileyici söz ya da davranışlarda bulunmamaları zorunludur. Bu tür davranan sürücüler ve rehber personeller, ihtara gerek kalmadan Taşımacıyı Tespit Komisyonu tarafından görevinden uzaklaştırılacaktır. c Servis sürücüleri ve rehber personel, öğrenciler araçta iken sigara içmeyecekler ve serviste zorunlu bilgilendirme dışında görüntü ve ses sistemlerini çalıştırmayacaklardır. ç Güzergâhlar Taşımacıyı Tespit Komisyonu ve taşımacı tarafından ortaklaşa belirlenecektir. Güzergâhlar tespit edilirken hangi suretle olursa olsun tehlikeli ve kalabalık güzergâhlar değil öğrencilerin riske girmeyeceği noktalar ve yollar tercih edilecektir. Belirlenen güzergâhlarda ikamet eden öğrenciler adreslerinden alınıp tekrar adreslerine bırakılacaktır. d Öğrencilerin ikamet adreslerinde yıl içerisinde değişiklik olduğu takdirde öğrenci sayısına göre güzergâhlarda çalıştırılan araçlar arasında komisyon tarafından en uygun şekilde yer değişikliği yapılabilecektir. e Bakanlık ya da Valilik tarafından mesai/eğitim saatleri değiştirildiği takdirde taşımacı değişen saat uygulamasına aynen uyacaktır. f Öğrencilerin araçlara binmesi ve inmesi sırasında, trafikteki diğer araçların öğrenciler için tehlike oluşturmayacak şekilde duraklamasını sağlamak amacıyla DUR işaret levhası mutlaka yakılacaktır. g Okul servis araçları; okula uzaklık, coğrafi ve iklim şartları dikkate alınarak öğrencileri ders başlangıcından en az 15 dakika önce okula teslim edecek, evden daha erken alınarak okula erken bırakılmayacak, 15 dakikadan daha fazla bir süre bekletilmelerine fırsat verilmeyecektir. Ayrıca ders bitiminde okuldan bekletilmeden alınarak evlerine dönmeleri konusunda aksaklığa meydan verilmeyecektir. ğ Servis araçlarında yönetmelikte belirlenen ve taşıma sınırı üzerinde ve ayakta öğrenci taşınmayacaktır. h Geçici olarak belgesi iptal olan şoförlerin sözleşmeleri iptal edilecektir. ı Öğrenci servis araçlarına komisyonun onayladıklarının dışında taşıt sürücüsünün yakınları dahil hiçbir kimse bindirilmeyecektir. i Şoför ve rehber personelin, ilgili il/ilçe milli müdürlüğünce düzenlenen eğitim sonunda verdiği sertifikaya sahip olmaları gerekmektedir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Araçların Özellikleri Taşıtlarda Aranacak Şartlar MADDE 5– 1 Taşımacılar tarafından okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtlarda aşağıdaki şartlar aranır a Okul servis araçlarının arkasında "OKUL TAŞITI" yazısını kapsayan numunesine uygun renk, ebat ve şekilde yansıtıcı bir kuşak bulunacaktır. b Okul servis aracının arkasında, öğrenci ve çocukların iniş ve binişleri sırasında yakılmak üzere en az 30 cm çapında kırmızı ışık veren bir lamba bulunacak ve bu lambanın yakılması halinde üzerinde siyah renkte büyük harflerle "DUR" yazısı okunacak şekilde tesis edilmiş olacak, lambanın yakılıp söndürülmesi tertibatı fren lambaları ile ayrı olacaktır c Okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtlarda, öğrenci ve çocukların kolayca yetişebileceği camlar ve pencereler sabit olacak, iç düzenlemesinde demir aksam açıkta olmayacak, varsa yaralanmaya sebebiyet vermeyecek yumuşak bir madde ile kaplanacak ve engelli öğrenci ve çocukları taşıyacak olan okul servis araçları ayrıca tarihli ve 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ve bu Kanuna dayalı olarak çıkarılan ikincil mevzuata uygun olacaktır. ç Okul servis araçlarında tarihli ve 29869 sayılı Resmî Gazete 'de yayımlanan Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirtilen standart, nitelik ve sayıda araç, gereç ve malzemeler her an kullanılabilir durumda bulundurulacaktır. d Okul servis araçlarının kapıları şoför tarafından açılıp kapatılabilecek şekilde otomatik havalı, hidrolikli vb. olabileceği gibi; araç şoförleri tarafından elle kumanda edilebilecek şekilde mekanik de olabilecektir. Otomatik olduğu takdirde, kapıların açık veya kapalı olduğu şoföre optik ve/veya akustik sinyallerle intikal edecek şekilde olacaktır. e Okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtlar temiz, bakımlı ve güvenli durumda bulundurulacak ve altı ayda bir bakım ve onarımları yaptırılmakla birlikte; taşıtların cinsine göre Karayolları Trafik Yönetmeliğinin öngördüğü periyodik muayeneleri de yaptırılmış olacaktır. f Okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtların yaşları 12 on iki yaşından büyük olmayacaktır. Taşıtların yaşı fabrikasınca imal edildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınarak hesaplanacaktır. g Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tayin edilen ve o araca ait tescil belgelerinde gösterilen oturulacak yer adedi, aracın içerisine görülebilecek bir yere yazılarak sabit şekilde monte edilecektir. ğ Gerçek ve tüzel kişi ve kuruluşlara ait okul servis aracı olarak teçhiz edilmiş araçlar, taahhüt ettikleri öğrenci ve çocukları taşıma hizmetlerini aksatmamak kaydıyla, personel servis taşıma faaliyetlerinde de kullanılabilir. Ancak, bu taşıma esnasında okul servis araçlarına ait ışıklı işaretlerin şoförler tarafından kullanılması yasaktır. h Okul servis araçları Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olacaktır. ı Okul servis araçlarında araç takip sistemi, araç içi kamera bulundurulacaktır. Kayıtlar en az otuz gün muhafaza edilecektir. i Okul servis araçlarında her öğrenci ve çocuk için üç nokta emniyet kemeri ve gerekli koruyucu tertibat sensör vbbulundurulacaktır. j Okul servis araçlarında görüntü ve müzik sistemleri taşıma hizmeti sırasında kullanılmayacaktır. k Okul servis araçlarında yazın serin, kışın sıcak ortam sağlayacak sistemler bulundurulacaktır. l Okul servis araçlarında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca standartları belirlenen her koltukta oturmaya duyarlı sensörlü sistemler bulundurulacaktır. m Okul servis araçlarında tüm koltukları görecek şekilde Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik ekinde belirtilen standartlara uygun, iç ve dış kamera ile en az otuz gün süreli kayıt yapabilen kayıt cihazı bulundurulacaktır. n Okul servis araçlarının camlarının üzerine renkli film tabakaları yapıştırılması yasaktır. o Okul servis araçlarında iç mekânı gösteren beyaz cam dışında cam kullanılamaz. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Sözleşme İlişkileri Sözleşmenin Feshi Ve İptali Madde 6- Sözleşme yapıldıktan sonra eğitim öğretim yılının tamamlanması ile kendiliğinden sona erer. Yıllara sair olarak yapılanlarda ilgili eğitim öğretim yılı sonu itibarı ile kendiliğinden sona erer. Sözleşme süresi içinde; a Taşımacıların, şoförlerin ve rehber personellerin; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık ve aynı Kanunun Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar başlıklı İkinci Kısım Altıncı Bölümünde düzenlenen maddelerdeki suçlardan birinden mahkûm olması, b Affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile Türk Ceza Kanununun 81, 102, 103, 104, 105, 109, 179/3, 188, 190, 191, 226, 227 maddelerindeki suçlardan hüküm giymesi veya devam etmekte olan bir kovuşturması bulunması ya da kovuşturması uzlaşmayla neticelenmiş olması, c Taşımacıların, şoförlerin ve rehber personelin genel ahlaka ve adaba aykırı davranışlarda bulunduğunun, araç içerisinde genel ahlaka ve adaba aykırı görsel ve yazılı yayınlar bulundurduğunun, taşımacıların, şoförlerin ve rehber personellerin eğitim ve öğretim ortamını olumsuz etkileyen davranışlarda bulunduğunun yetkili mercilerce tespiti, ç Tüzel kişilere ait araçlar en fazla iki okulda öz mal olarak gösterilir, öz mal olarak gösterilen araçların sözleşme yapılan okullarda çalışmadığı tespit edilmesi halinde o ildeki tüm okul sözleşmeleri iptal edilir. d Sözleşmede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen taşımacının sözleşmesi iptal edilerek gerekli işlemler yapılır. e Taşımacının sözleşme hükümlerinde öngörülen yükümlülüklerini yapılan yazılı bildirime rağmen on beş gün içinde yerine getirmemesi, hâlinde sözleşme tek taraflı olarak feshedilir. Diğer Hususlar Madde 7- a Öğrenci taşımacılığı yapan her araç Taşımacıyı Tespit Komisyonunca belirlenen ve yazılı olarak bildirilen bir muhtaç öğrenciyi ücretsiz olarak taşımakla yükümlüdür. b İhtiyaç olması halinde okul yönetiminin uygun gördüğü bir noktada firma okulda araçların takibinden sorumlu ve okul idaresiyle diyaloğun sağlaması amacıyla bir yetkiliyi okulda bulunduracaktır. Okul binasına ve eklentilerine görevli yetkili haricinde taşımacılığını üstlenen kişi veya kuruluşun personeli giremez ve öğrencilere olumsuz örnek teşkil eden sigara ve içki içmek, zararlı maddeler kullanmak vs. davranışlarda bulunamaz. c Okul yönetimince belirlenen amblem ve okul ismi servis araçlarına asılacaktır. ç Okul yönetimi tarafından taşımacıya okul/veli ve öğrencilerle iletişimlerini sağlamak için uygun bir yer gösterilecektir. dŞoförler okul binaları içinde zaman geçirmeyecek, okul kantin ve lavabolarını kullanmayacaklardır. e Servis araçları bahçesi müsait olmayan okullardan öğrencileri boşalttıktan sonra okul bahçesini terk edecektir. f Gerçek ve tüzel kişiler, birlikte taşıma hizmeti yapabilirler. Ancak bu durumda taşımacının taşımayı gerçekleştireceği taşıtların üçte birinin taşımacıların adlarına tescilli olması zorunludur. Tüzel kişiliklerde servis araçlarını çalıştırma işi tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. g Okulların ve öğrencilerin durumlarına göre, bu sözleşmede belirtilmeyen hususlar karşılıklı mutabakatla uygulanabilir, makul madde veya maddeler ilave edilebilecektir. Mevzuata uygunluk Madde 8-Taşımacı, işlerin yürütülmesine, tamamlanmasına ve işlerde olabilecek kusurların düzeltilmesine ilişkin olarak bütün kanun, KHK, tüzük, yönetmelik, kararname, genelge, tebliğ ve diğer ilgili mevzuata uymakla sorumludur. Okul servis araçları yönetmeliği için tııklayınız
Mehmet Akif Ersoy haberleri ilk sayfaArama Sonuçları ASAYİŞ2423 Gün 15 Saat 10 dk. önce yayınlandı GENEL2451 Gün 11 Saat 47 dk. önce yayınlandı ASAYİŞ2482 Gün 10 Saat 16 dk. önce yayınlandı ASAYİŞ2533 Gün 12 Saat 5 dk. önce yayınlandı ASAYİŞ2607 Gün 2 Saat 31 dk. önce yayınlandı KÜLTÜR-SANAT2637 Gün 10 Saat 54 dk. önce yayınlandı ASAYİŞ2674 Gün 11 Saat 51 dk. önce yayınlandı GENEL2683 Gün 5 Saat 57 dk. önce yayınlandı KÜLTÜR-SANAT2691 Gün 11 Saat 23 dk. önce yayınlandı KÜLTÜR-SANAT2702 Gün 21 Saat 37 dk. önce yayınlandı
mehmet akif ersoy ile ilgili yazı