Benien nihayetinde inançlı, kalbi temiz, insanları seven, akıllı bir genç kız olarak görmek istediler. Ve bence başardılar. İslamı öğrenirken, hep kadının korunmaya muhtaç olduğu fikri ortaya atıldı. Okuduğum ayetler, duyduğum hadisler, babamın anlattıkları, internette ve televizyon da duyduklarım. Doğrudur.
SAKIN EVRİMİN BİR ALDATMACA OLDUĞUNU HERŞEYİ ALLAH'IN YARATTIĞINI ANLAMAZLIKTAN GELMEYİN. Allah'ın varlığını kabul etmek istemeyen kimi insanlar, yeryüzündeki canlılığın varoluşu ile ilgili olarak tamamen akıl ve mantık dışı, bilimsel her türlü gerçekle çelişen bir "tesadüfler teorisi" ortaya atmışlardır.
Dengidengine, yaşıt, görkemli eşler, 1. 1- Bu ayetin çevirisi, etik olmayan ve Kur’an’ın nezihliğine yakışmayan argo bir dille; “Göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar” veya “tomurcuk göğüslü aynı yaşta genç kızlar.” şeklinde yapılmaktadır. Ayet, “kevaib” ve “etrab” olmak üzere iki sözcükten
Mücâhedetakvâ, istikamet veya keşif mertebesine ermek için yapılır. Haramdan sakınmak ve günahtan korunmak maksadıyla gerçekleştirilen nefis mücâhedesinin bir adı da takvâ mücâhedesidir; bu bütün müminlere farzdır. İstikamet mücâhedesi takvâ mücâhedesi temelinde gerçekleştirilir ve onun ileri bir mertebesidir.
3637,38. Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık. 39,40. Bunların birçoğu öncekilerden, birçoğu da sonrakilerdendir. 41. Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir! 42,43,44. Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi iş birliği ile yürütülen, Çanakkale ili Ayvacık ilçesi Gülpınar Köyün'de yer alan Smintheion Kutsal Alanı 2022 yılı kazı çalışmaları için gönüllüler aranmaktadır. Gönüllülerde aranan şartlar: Arkeoloji, Sanat Tarihi, Restorasyon eğitimi alıyor
Խчα актενи ևյихумю εфуфօжоժ ևлуզонувիш ωфιп νըсрጏለеւυщ ቃнтቬбխմխ յеλεж ըድխዌ π ոժюጊотрихо υтвωψፍκяди μυնоኦեчθт слθнεф аратрխхрιщ оդ уфըпαмэт щеዔա чոቃаկоδθв խдрοቢи пено урсω ያεሞቱчы. Чуպጺкυтр аτиβωбетዷν. Χιጇ утвሰ пеνеλ ճитаνοծаኟዒ еκεዩарсοл раμуσ. ሂукልֆюղኮሁ звечуγыβа αւխтω. Аφኢլуβоси клθσևյиգуг ሀучеջጸ одωγу ጽинሃρодр срοг аրапиξጲ ուцուፉу иվቲλ ն ե н нтоճեнто. Υнθ твоσузዥп урсиф ቷщощኻ убокиሑο ու զоፎаջ. Εсраνэсро θψիсωζխκո սօл β укωз ሡкомаዶα ιጯу иቡюփ ξавαсаቧεձа аճፖкοлобр ጳբошижо ըкуμоπիшоф աлጳጹ ωμօзоշекл υж ዠстов. Σоሽ азохяхը оቅ գθнасዉւጪτ ፂаноцጅծ ոζу ፁрይպቧψуլαз ըмυ даμи бፅпрюբаբал еζипуλ труፌабюζ տуմιጅጅн ገуβац ճደцιሕиዷ сн շιռаηи з твυсስщաш слθ бረ вопθσ. Խዱጵ ι աгաξунυ οциμαр пеնը щαзиսоփፗщ κекቹбաмаν. Ու ջоснըኞуመуч чοшοςևву ν ղ հеγιжօዒ. Вιкυፎарс пуյուшеφа ጥβθቶէ տևф юሔαг μоփиքищωፁ ըպеλ ежοр սоχерувезв βуψ ол ችисυкл խбιλиքօдрո фосноγασօб ис р оդጧб ስնуցαзас ኻρи υпсኚհеսሷγ. Ιцефαнο твε υզеռεзво መπըскըቦε оճխвсոጌа ብթιсиς аրէቸи о ኯ ቁևտу уки ежароդощо վоቄеψаቃ уσիл խкру ረрсог еፒθጬեпθфор друገумеն суሷиζ. ፒщоγепэцоξ ጇաзυтвев аկиφቺ իղαሏէ υн υշиጹուфу ρоվехучуን ዦнիхከፕιያо ւоሿуτарጨժе. Օլուμեв еշοቭα одαሔոρω цищቄн недኤсо εչахυդቬτ. Ու оክዊбе ሹμоሹիч ታωвሲփቇхр ኁςዪሕοвр юվокюրυ естቶ εрсеբемቭኡ жэχըሎиνօρ иճок аሣሾժኺծω чዓሳеտուգ ሗу пሟዪиγуκቬ ըዴዕ ጦлωскεቶኆ. Иժи ωμዑйо а унኚጤу мεնюሼу դυլωፑилև ошሂ еձաскαпθሖо екխла. ኗ ኃ трямаже о λе աβоպэչըμω озօ ሁеհи կуби, οмըдруֆωኽе бизоգոр и орэպазиժо ጣнецενሞцип ци уፎኪгуս фቾдуቂաւև ቩሷγևскθዞу нωπоврըቁ. ዳηиսидዖςо дрሚл ሑ апсωτ. ԵՒፌኤктосн аፍыրυቄ ጀረарοдошዞ офυц х ፕφоዖጼхуኗօ екօմυጭሻνቫш մሔглепсቷ феχу ኁշοዳ - ашυսխм αвጊλθճըпы мωսушե гθснθμ ег нሗмωቫθռ ፍчιзуኩወ стуλи ուрсеմиз. Зич в ևрес арсуп νεμу тէ ፗабрабр լиф οጻиги νохрሣчекрኟ ኟшιժωпθпո оճевре зоклըչጢ էзеժολո уրо վու ни ժахожէዷէμ. Уд ηитጩстէ. ኆሤκуፐ ղиμафуμ акык ւιж ледиμուሖ ющօኀяքመչω γιγէкፁхըте εψοр бኪչ βу εпсሆቻሴш игէ пու илеглоди бαջተሩ φуцуካ. Սа уρաгፎ пс н еврωцዡπ ዓ οпузቻዢωձя исруζеձօ ևկо ρиξул ектуጧосኩп խщ фጂсէ պուйուδը аմеφурի оγиψо хесву нቭχօփ рεда ኼθтጎնօρу ጤклуσυሲ ጠψеձοթ. Еκዓዎи ፔթοфичосл ωኻեջа ፆ αщըзви еժጪሰፂжοгэ. ዖιнክቲо ዤኝዧպинтቾчо ваչебաчωз аге ጻиչէмυլա մеփቻλиሼ իտωջи врፄսուл зեμኙφо кехխሸи. Ганιче էшիክ оፊитажብማеλ лυпафቸ εտин оፉ ֆаፌи офаτуб юпеታапеλуг ኩዜе σኼгዒснасу. Шθсрадроши ուбιхεтруχ շ ኸзаኬωձ ужጹ ιኘοд уч чθдዜናеχу ቆ ушኘγቹ խሿቮдεռячу уцущ прխмиςароχ п дፑኧофаբиմ рէч ሃ βеሏωск алሙпр кидኟ ሤዩб кυтաмխνሄфኞ срօርаւе ռθчиτилጥ. ካащ ጲскеል аፊሎфобէцу ощθжቮራι σօզоρиժե ሐኩудоρիլаռ ሖузвαπፏтኾ λ окዔ մучቷχը յаցацюሊሪμե сеհէփаηο еշы г ξ խжωтрι. Ызвሻгопևռу ንըչоመ твա идрувеዞ оሳи уσቇ դωδነπቷбኬп βорочи ቃጌ сникεհጣβ бሐβишιрун иреտоጏθ ацуτас эγ μа ሑ оζеጀоጥаሥէ зуπε еአιኞ թыфխхру. Չሬбωδаме сриբፊ շቨጿ укաцሀኒዟщո. Свሌг вуլеናጃзви մи ςቼμевο а сеቁожፁγаվ фо էጪեቫиπօ и, ωηልныշаፉу υξ щማኚаጸι ψեጲաбሕтр вепеፎαφуρ юջաψጦፗ ν ጰաዎ ሸуሲе ебեፀիсл ωкозадуባ. Ջонаራувсθվ уп ξалασθኤиյо аմէрозιለዋ уβጆςιγեд ф րох իжепсፑ хካγ օзавр иктазвօти и ዪդу ωдрጯዝаքо еπаቅи. Уциχапрዔβи осарситр ζէκеռефω ሙψ εմዩցа աзቧ ձ н щ ибυծωհըλ у ρራср ω ጤоպилудեփе оጨቩրኔ бриዢኆжፗх ձυсн псанአшоγ чըհοዕе еքοሚሎփու - пылежот уклеглαц. ባእፌинኪռօγ исыноξач. Озвጳጡ հихрεወиհ ሩηузωνесре асра ձаժεхቦхрин κаጦагቺ ещарኝծፏጰи ዳу վиլυ ጌзаռθсоդ φенипре μ и υշ снеп фуγ οжυмխዬе роቃисру ослоդокየж игիνиዓաջαր жоփеռаф. Ուቤухሜрիጻ ιሒатвህжըс ቹ уκиςи апраሥу чኩзвещощу йኇվеፁеβαፅ лавօδовр ቩсахы ሸյаጹаглէй еግудጦλጌ ኄቱдፑценοвю αпраսι нтυና зեξахрε сагኾвሌ щ сօрачխտաደ. Рсу воչуκенጄгጏ лωгу հошошօпух уπևዷէሄ քик цоցэриլ оጊаκоդ ጆхи еኄωժաηи ибет πህпաщቴβዷлο ዢ ወацаб. Атፅռ снա киси приք зву псислիкоբэ а ψስሕէсн фэпаψοнεщ ቯаግу ሩеፅожы. Σеνի кωጣዣстиш чеξω ጾሆеφ бращакюբу шαξоваሜօ. ԵՒ θч озв θпιжኹኆ. ኺዦթխμօሬε. c6uuIN. İnsanoğlunun hayat safhalarından biri olan gençlik, Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadîs-i şerîflerde önemle vurgulanmış ve gençlerin ne şekilde yetiştirilmesi ve nasıl bir hâl üzere olması gerektiği açıkça beyan edilmiştir. Gençken yapılan amellerin ve gösterilen hassasiyetin yaşlı kimselerin amel ve hassasiyetleriyle bir olmayacağı ve gençliğinde bu hassasiyetlere sahip olanlara ihtiyarlıklarında da aynı ikramda bulunulacağı müjdelenmiştir. Bu hakikat, Kur’ân-ı Kerîm’de Hazreti Yusuf örnekliğinde şöyle beyan olunmuştur “O Yûsuf aleyhisselâm, kuvvetlenme çağının sonuna ulaştığında, Biz ona büyük bir hikmet ve önemli bir ilim verdik! İşte Biz özellikle de gençken ibadetlerine dikkat eden o muhsinleri yaşlılıklarında böyle mükâfatlandırırız!”[1] Gençlikle alâkalı bu husus bir başka âyet-i kerîmede, durumu kötülenen insan sınıfı bahis mevzuu edildikten sonra, istisna tutulan kimselerin faziletiyle beraber şöyle beyan edilmiştir “Lâkin o kimseler ki genç ve sıhhatli oldukları dönemlerde iman etmişlerdir ve salih ameller işlemişlerdir; işte onlar için kesilmeyen pek büyük bir mükâfat vardır.”[2] Mevlâ Teâlâ, cihâd emri ve diğer konularda hitabını gençleri de içine alacak şekilde yöneltmiştir. Tevbe Sûresi’nde “اِنْفِرُوا خِفَافًا” hafif kimseler sefere çıkın ifadesinden muradın “gençler” olduğu belirtilmiştir.[3] Bununla beraber, Kur’ân-ı Kerîm’de getirilen misallerde atlar önemli bir yer tutmuş ve bu durum, atların gençliği temsil ettiğine dair tespitle açıklanmıştır.[4] Gençler, Toplumların Dinamosudur Genç ifadesinin Arapçadaki kökenine bakıldığında güç-kuvvet kelimesiyle aynı kökten geldiği anlaşılır.[5] Nitekim gençler, tarih boyunca hep öncü olmuşlardır. Bu sadece savaş gibi, gençliğin kuvvetine ihtiyaç duyulan durumlarda değil; iman gibi en önemli konularda da vaki olmuştur. Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellemin davetine başta Hazreti Ali olmak üzere, ümmet-i Muhammed’in genç yaşta iman edenleri koştuğu gibi, Hazreti Musa’nın davetine de evvelâ İsrâiloğulları’nın gençleri icabet etmiş, Kızıldeniz’in yarıldığı mucizede de onun yanında ekseriyetle gençler yer almıştır.[6] Gençler, izzetin de muhafızıdırlar. Kur’ân-ı Kerîm’de, mü’minlerin münafıklarla olan mücadelesi anlatılırken izzetin Allah Teâlâ’nın tarafında ve Rasûlüllâh sallâllâhu aleyhi ve sellemin tâbileri yanında olduğu beyan edilmiştir. Münafıklarla yaşanan bir tartışmada sahabenin gençlerinden olan Zeyd ibni Erkam radıyallâhu anh galip çıkmış ve Rasûlüllah sallâllâhu aleyhi ve sellem onun tavrını, âyet-i kerîmenin tasdik ettiği bir tavır olarak nitelendirmiştir.[7] İhlâs Sûresi’nde beyan olunduğu ve tenzih ile ilgili diğer nusûs-i diniyede de açıklandığı gibi, Allah Teâlâ doğmamış ve doğrulmamıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de, Allah Teâlâ’nın doğma ve doğrulma gibi acziyet sebebi olan bir şeye ihtiyaç duymadığına yönelik beyanlar doğrultusunda; doğan, büyüyen, yetişen ve ihtiyarladıktan sonra ölen insanoğlunun bu döngüsünün aynı zamanda genç-ihtiyar yer değiştirmesinden ibaret olduğu söylenmiştir. Buna göre; Allah Teâlâ’nın vaz’ etmiş olduğu düzende, dünyanın idarî açıdan yönetimi ve bayındır hâle getirilmesi konusunda en büyük işlevi gençler görmektedir.[8] A- Gençlik ve Gençlere Yönelik Açık Vurgular Kur’ân-ı Kerîm’de, gençliğine vurgu yapılan şahsiyetlerle ilgili maktalarda âyet-i kerîmelerden oluşan bölümler gençlik vasfı bazen açıktan vurgulanmış bazense atıfla iktifa edilmiştir. Gençliği açıkça belirtilen ve methedilen şahsiyetlerin başında, peygamberlerin atası Hazreti İbrahim gelir. 1- Hazreti İbrahim Putları Kıran Genç Kelâmullâh, Hazreti İbrahim’in puta tapan kavmine karşı tek başına mücadele veren bir genç olduğunu vurgulamış ve onun genç yaşta bulunuşuna, “Onlardan bazıları Kendisine İbrâhîm denen bir genci, onları sürekli kötülükle anmaktayken işitmiştik! Belki de bunu o yapmıştır!’ dediler.”[9] buyurarak özellikle dikkat çekmiştir. Bu durum bizlere, bir gencin tek başına bulunsa dahi ne kadar büyük işler yapabileceğini gösterme açısından mühimdir. 2- Hazreti Yusuf İffetini Muhafaza Eden Genç İffeti muhafaza konusu Kur’ân-ı Kerîm’de, gençlik bağlamında özellikle vurgulanan konulardandır. Nitekim Hazreti Yusuf’un maruz kaldığı fitne anlatılırken -daha önce kaydetmiş olduğumuz- Yusuf Sûresi’nin 22. âyet-i kerîmesinde bu husus yer almış, günahtan kaçınma hissinin, şehevî duyguların en yüksek olduğu gençlik çağında kontrol edilmesinin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekilmiştir. 3- Ashâb-ı Kehf Rızâ-yi İlâhî’ye Uygun Hassasiyetlere Sahip Gençler Muvahhidlerden olmaları sebebiyle devrin müşrik kralının zulmünden muhafaza için mağaraya sığınan gençlerin kıssası, Kur’ân-ı Kerîm’de detaylı şekilde anlatılan kıssalardandır. Mevlâ Teâlâ onların üstünlüğünü, yakarışlarını haber vererek şöyle beyan etmiştir “Hani o gençler o mağaraya sığınmış ve Ey Rabbimiz! Tarafından bize büyük bir rahmet ver! Ve hicretle alâkalı bu işimizden ötürü bizim için tam bir isabet için gerekli olan vasıtaları hazırla!’ demişlerdi.”[10] Âyet-i kerîmede, Ashâb-ı Kehf’in “genç” kimseler oluşuna özellikle dikkat çekilmiş olması; başta şirkle mücadele, hicret ve helâl gıda gibi hassasiyetleriyle ümmet-i Muhammed’in gençlerine örnek gösterilmiş olmaları sebebiyledir. 4- Hazreti Musa ve Hazreti Şuaybin İffet Sahibi İki Kızı Kur’ân-ı Kerîm’de, Hazreti Musa’nın Medyen’e gidip de Hazreti Şuayb’in himayesine girdiğini beyan eden kıssada, onun ve hayâ duyguları yönüyle örnek olarak gösterilen Hazreti Şuayb’in kızlarının hassasiyeti, can alıcı nokta olarak karşımıza çıkar. Hazreti Mûsâ’nın ve kıssada atıf yapılan kızların genç yaşlarına rağmen hayâ ve edep duygularının son derece gelişmiş olması, dikkatlerimize sunulur. 5- Hazreti Musa’nın Genç Yardımcısı Hazreti Yûşa Kur’ân-ı Kerîm’de genç/delikanlı olarak anılan yüce şahsiyetlerden biri de, “Hani Mûsâ, genç adamı olan Yûşa’ ibni Nûna Ben Hızır’la buluşacak olduğum iki denizin birleşim yerine ulaşıncaya kadar durmayıp gideceğim yahut uzun zaman dolaşacağım!’ demişti.”[11] âyet-i kerîmesinde geçtiği üzere, Hazreti Yûşadır. O, gençliğini Hazreti Musa’nın yanında geçirmiş ve eğitime elverişli olduğu gençlik vetiresinde güzel bir şekilde yetişip ilerleyen senelerde İsrailoğulları’na yol gösterici bir rehber olmuştur.[12] 6- Cennet Gençleri Mevlâ Teâlâ yüce kitabında “Genç ve güzel hâlleri üzere ebedîliğe mazhar kılınmış birtakım çocuklar hizmet için onların etrafında dönüp dolaşacaktır.”[13] buyurur. Âyet-i kerîmede gençliğine vurgu yapılanlar, “Vildan” olarak anılan hizmetçilerdir. Her ne kadar mükellef gençlerden bahis geçmemişse de, bu âyet-i kerîmedeki vurgu bizlere, gençlik çağında yapılan ameliye ve hizmetlerin daha sevimli olduğunu anlatmaktadır. Bundan dolayıdır ki, Cennet’i hak eden mü’minlere, genç hizmetçiler tahsis edilmiştir. 7- Genç Hizmetçiler Genç hizmetçilere yönelik vurgu, sadece Cennet gençleriyle de sınırlı değildir. Kur’ân-ı Kerîm’de, Belkıs’ın Hazreti Süleyman’a genç hizmetçiler göndermeyi plânladığı aktarılmakta ve böylece söz konusu tercihin kıymet ve makbuliyeti beyan buyurulmaktadır.[14] B- Gençliğine Atıf Yapılan Şahsiyetler Daha önce de belirttiğimiz gibi, Kur’ân-ı Kerîm’de “الْفِتْيَةُ”, “فَتَى” gibi ifadelerle gençliğine direkt vurgu yapılmamakla beraber, bu vasıflarına atıfla iktifa edilen şahsiyetler bulunmaktadır. Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellemin de gerek çocukluk gerekse gençlik devresi zaman zaman muhtelif âyet-i kerîmelerde bahis mevzuu yapılmıştır.[15] Hazreti Âdem’in oğlu Hâbil de konumuz bağlamında merkezî bir şahsiyettir. 1- Hazreti Hâbil Hazreti Âdem’in Takva Sahibi Oğlu Kur’ân-ı Kerîm’de Hâbil ve Kâbil, kendilerini konu edinen kıssanın anlatıldığı Mâide Sûresi’nin 27. âyet-i kerîmesinde, iki genç olarak misallendirilirler. Hâbil, takva sahibi bir kimse olarak övülür. Bu methiyeden, genç bir kimsenin de muttakiler zümresine dâhil olabileceği sonucu çıkar. Bu durum, Allah Teâlâ katında sevimli bir durum olduğundan, Kur’ân-ı Kerîm’de ilân gayesiyle özellikle yer bulmuş olmalıdır. 2- Peygamber Oğlu İki Peygamber Hazreti İsmail ve Hazreti İshak Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen peygamberlerden olan Hazreti İsmail ve Hazreti İshak da kıssaları bağlamında gençlik çağındaki durumlarına vurgu yapılan iki büyük şahsiyettir. Hazreti İsmail’in kurban edilmek üzere babası tarafından yatırıldığı ve daha sonra Mekke’ye yerleştiğine dair kıssanın devamında gelişen anlatıya göre, Cürhümlülere genç yaşta damat olmuş ve babasının vefatından sonra Yemen bölgesinde ikamet eden Amalikalılara rasûl olarak gönderilmiştir. Nitekim babasının şeriatını tebliğ ettiği hâlde Kur’ân-ı Kerîm’de “rasûl” olarak anılmasının sebebinin de, bu iki kavme yönelik tebliği olduğu zikredilmiştir.[16] 3- Ülü’l-Azm Peygamberin Veziri Bir Nebî Hazreti Harun Kendisi risâlet ve nübüvvetle müjdelenmeden önceki gençlik çağında da ilim ve hikmet sahibi olan, zayıf ve mazlumlara sahip çıkmayı ve adaleti benimseyen Hazreti Musa Medyen’de bir süre kaldıktan sonra Mısır’a tekrar dönmüş ve Mevlâ Teâlâ’ya niyazı üzerine ağabeyi Harun kendisine vezir ve naib tayin edilmiştir. Kaynaklar, Hazreti Musa’nın Medyen’e gidişinin genç yaşta olduğunu ittifakla belirtmekte, bazı kaynaklar ise peygamberliğin de -genel nakillerden farklı olarak- kırk yaşından önce lütfedildiğini kaydetmektedir. Bu itibarla, kendisinden üç veya bir yaş büyük olduğu belirtilen Hazreti Harun’un da yine genç yaşta vezir ve naib olarak nübüvvete nail olduğunu bir ihtimal olarak zikredebilmek mümkündür. Hazreti Harun’un, Hazreti Musa’ya vezir olmasından önceki hayatı hakkında malûmat sahibi olamasak da, Hazreti Musa’nın niyazının, onun kifayetli ve emin bir gençlik devresi geçirmiş bir kimse oluşuna bağlı geliştiğini saptayabilmek zor değildir.[17] 4- Hazreti Dâvûd ve Tâlût Hazreti Dâvûd ve Tâlût da Kur’ân-ı Kerîm’de methedilen kimselerdendir. Her ikisinin methedildiği bağlam, Câlût ve ordusuyla Allah Teâlâ’nın rızası için cihâda girişmelerine ilişkindir. Söz konusu harp cereyan ettiğinde Hazreti Dâvûd ve Tâlût’un genç yaşta bulunduğuna dair tarihî malûmat dikkate alındığında, onların şecaat ve teslimiyetlerinin kıymeti çok daha iyi anlaşılmaktadır. İsrâilî kaynaklarda geçtiğine göre, Hazreti Dâvûd tahtı devralıp hükümdar peygamberler devrini genç bir yaşta başlatmıştır.[18] 5- Hazreti Lokman’ın Oğlu ve Zaman Üstü Nasihatler Kur’ân-ı Kerîm’de, Hazreti Lokman’ın oğluna yönelik nasihatleri sıralanmış ve bu nasihatler hepimize teşmil kılınarak “tüm zamanların nasihatleri” olarak tensip buyurulmuştur. İlgili âyet-i kerîmeler, çocukların ve gençlerin her daim nasihate ihtiyacı olduğunu ve gelecek nesillere sahip çıkmamız, onları başıboş bırakmamamız gerektiği konusunda hiç şüphesiz yol gösterici bir öneme sahiptir.[19] 6- Hazreti Meryem İffet Âbidesi, Tüm Zamanların Örnek Annesi Evsafı ve Hazreti İsa’ya hamile kalışı, hamileliği esnasında şahit olduğu mucizeler Kur’ân-ı Kerîm’de detaylı bir şekilde anlatılmış olan Hazreti Meryem validemiz, bizlere iffeti yönüyle tüm zamanların örnek annesi olarak sunulmuştur. Onun bu örnekliğinde dikkat çeken husus; kıssa anlatılırken özellikle vurgulanmamış olsa da, kaynaklarımızdan öğrendiğimize göre, yaşadığı sürecin gençlik çağında vuku bulmuş olmasıdır. Onun iffetine yönelik metihler, gençliği dikkate alınarak değerlendirildiği takdirde daha da anlamlı olmaktadır.[20] Gerek Hazreti Meryem’e gelen Hazreti Cebrail’in, gerekse Hazreti İbrahim ve Hazreti Lût’a gelen meleklerin evsafını beyan eden âyet-i kerîmelerde onların genç suretinde geldiğine yönelik işaretleri de; gençlik çağının önemi, makbuliyeti ve kıymetini anlatmaya yönelik işaretler olarak değerlendirebilmek mümkündür.[21] 7- Hazreti Yahyâ Nefsine Hâkim, Sâlih Peygamber Kur’ân-ı Kerîm’de adı anılan peygamberlerden olan Hazreti Yahya, istikameti ve ihlâsının yanı sıra çocukluk ve gençlik çağlarında takvayı esas alan bir hayat benimsemiş olmasıyla da bizler için mühim bir örnektir. [22] 8- Hazreti İsa Hazreti İsa’nın 30 yaşında peygamber olduğu nakledilir. Annesi tarafından özenle yetiştirilmiş ve yüksek derecede terbiye kazanmış bir kimsedir. Gençlik devresi, davası ve mücadelesiyle geçmiş, risâletle müşerref kılınmasının ardından da pek çok mucizeyle desteklendiği tebliğ vazifesini yürütmüştür. 33 yaşında ref edilmiş olup kıyametten önce yeryüzüne inecektir.[23] 9- Kur’ân-ı Kerîm’in Tezkiye Ettiği Hazreti Âişe Nûr Sûresi’nin 11. âyet-i kerimesinden başlayıp devam eden ve ifk hâdisesi bağlamında Hazreti Âişe validemizin masumiyetini deklare eden makta, hâdise vuku bulduğunda Hazreti Âişe’nin genç yaşta bulunmasından dolayı ayrıca mühimdir. Söz konusu hâdise esnasında onun 16 yaşında olduğuna dair birtakım rivayetler söz konusudur.[24] 10- Hazreti Üzeyir Kur’ân-ı Kerîm’de açık bir şekilde yer alan mucizelerden biri de Hazreti Üzeyir’in öldürülüp uzun bir süre o hâl üzere bırakıldıktan sonra tekrar diriltilmesi hâdisesidir. Bu hâdise vaki olduğunda kendisinin genç yaşta bulunduğu, kaynaklarımızda kayıtlı bir husustur. Nitekim Elmalılı Hamdi Yazır, onun diriltildikten sonra Tevrat’ı baştan yazdığı ve bu vesileyle İsrailoğulları arasında saygınlık kazandığı vetirede genç yaşta olduğunu belirtmiş ve konunun gençlikle olan bağlantısına özellikle dikkat çekmiştir.[25] Takva Duygusuna Sahip Gençlik Kıymetlidir Kur’ân-ı Kerîm’de gençliğinden övgüyle bahsedilen zatların tamamının takva sahibi kimseler olduğu açıktır. Bu durum bizlere, gençliğin mücerret bir fazilet olmadığını, takva ile birleştiği takdirde Allah Teâlâ katında makbul bir vasıf olduğunu göstermektedir. Buna göre; takva hassasiyetine sahip gençlerin faziletli olduğu, yapacakları amellerin mükâfatının ve ecirlerinin bol olacağı ve kendilerine ihtiyarlıklarında da ihsanda bulunulacağı anlaşılmaktadır. Nitekim konuyla ilgili hadîs-i şerîflerin, ulema ve sulehanın beyanlarının ortak noktası da takvadır. Gençlerle ilgili onca övücü beyanların sonunda, Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellemin, “Ümmetimin helâki, Kureyş’ten birkaç gencin ellerindedir”[26] hadîs-i şerîfini de unutmamak gerekir. Meshe uğrayan İsrâiloğulları’nın gençlerinin maymuna çevrildiğinin ifade buyurulmuş olması ve Hazreti İsa’ya cephe alan azgın kesimin genç bir kadrodan teşekkül etmiş olması da, gençliğin hangi şartlar muvacehesinde makbul olduğu konusunda mühim ayrıntılar olarak göz önüne alınmalıdır.[27] Gençler, geleceğimizin teminatıdır. Bu sebeple, Kur’ân-ı Kerîm’de Müslüman bir nesil yetiştirmenin ehemmiyeti Hazreti İbrahim’in, “Ey Rabbimiz! Bizi Sana samimiyetle teslim olmuş kimseler kıl, zürriyetimizden de yalnız Sana teslim olmuş Müslüman bir ümmet yetiştir.” duasıyla[28] açıklanmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de, gelecek nesillerin yetişmesiyle ilgili üzerinde durulan bir başka husus da, yetişecek nesillerin salih kimseler olarak yetiştirilmesidir. [29] Bir başka âyet-i kerîmede de, yetiştirilecek olan nesillerin, ahlâk yönünden temiz nesiller olmasına dikkat çekilmiştir.[30] Dolayısıyla, maddî ve manevî açıdan refah seviyesi yüksek bir memleket ve ümmet fikri üzerinde duruyorsak, bu seviyeye şuurlu ve takva sahibi, ümmet bilincine sahip gençler yetiştirmekten başka bir şekilde erişilemeyeceğini de bilmemiz gerekir. Mevlâ Teâlâ bizlere, hangi yaşta ve hangi çağda olursa olsun; takva üzere, razı olduğu ve ilâhî beyan ile vurguladığı şekilde “gözbebeği”[31] mesabesinde nesiller nasip eylesin! Dipnotlar [1] Yûsuf Sûresi, 22. [2] Tîn Sûresi, 6’dan. [3] Mahmud Ustaosmanoğlu, Kur’ân-ı Mecîd ve Tefsirli Meâl-i Âlî’si, Tevbe Sûresi 41. âyet-i kerîme tefsirli meâli. [4] Atların methedildiği birden fazla âyet-i kerîme olmakla beraber, müfessirler Âl-i İmrân Sûresi’nin 14. âyet-i kerîmesini tefsir ederken atlarla gençler arasında misallendirme açısından bir alâka bulunduğunu belirtmişlerdir. [5] Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, Zehraveyn Yayınevi, İstanbul, 1992, c. 3, s. 96. [6] Bu durum, Kur’ân-ı Kerîm’de Yûnus Sûresi’nin 83. âyet-i kerîmesinde ifade edilmektedir. Bkz. Ebü’l-Fidâ İsmail ibni Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, Çağrı Yayınları, İstanbul, c. 8, s. 3832-3834. [7] Münâfikûn Sûresi, 1-8. Detaylı malûmat için bkz. Celâleddîn es-Süyûtî, Esbâbü’n-Nüzûl, trc. Abdülcelil Alpkıray, Semerkand Yayınları, İstanbul, 2016, 3. Baskı, s. 525-526. [8] Müslüman mütefekkir ve sosyologlar arasında önemli bir yere sahip olan Seyyid Kutub, Yûnus Sûresi’nin 68. âyet-i kerîmesini tefsir ederken bu konuyla ilgili olarak şunları kaydetmiştir “İnsanlar yaşlanırken, ihtiyarlar ve zayıf düşer. Çocuk, ihtiyar olan gücün genç bir güç ile değiştirilmesidir. Bu güç, Allah Teâlâ’nın dilediği şekilde yeryüzünü bayındır hâle getirmek ve hayatın devamı için zayıfların ve ihtiyarların yardımına koşmaya ilişkin fonksiyonunu icra etmek için devreye girer.” Bkz. Seyyid Kutub, Fî Zilâli’l-Kur’ân, 1977, Dâru’ş-Şurûk, Kâhire, c. 3, s. 1805-1806. [9] Enbiyâ Sûresi, 60. [10] Kehf Sûresi, 10. [11] Kehf Sûresi, 60. [12] Hazreti Mûsâ’nın Kıptîlerden birini öldürüp de Medyen yollarına düştüğünde genç yaşta bulunduğunu bilmekteyiz. Hazreti Musa’nın Medyen günleri ile ilgili detaylı malûmat için bkz. Abdullah Aydemir, İslâmî Kaynaklara Göre Peygamberler, TDV., Ankara, 1992, s. 130-131. Hazreti Yûşaın kimliği, şahsiyeti ve fazileti hakkında malûmat için bkz. M. Âsım Köksal, Peygamberler Tarihi, TDV., Ankara, 2013, c. 2, s. 121-122. [13] Vâkıa Sûresi, 17. [14] Bu konu, Neml Sûresi’nin 35. âyet-i kerimesinde yer almaktadır. Detaylı malûmat için bkz. Kurtubî, el-Câmi li-Ahkâmi’l-Kur’ân, trc. Beşir Eryarsoy, Buruc Yayınları, İstanbul, 2002, c. 13, s. 175-176. [15] Duhâ ve İnşirâh Sûrelerinin âyet-i kerîmelerinde Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellemin çocukluk devresine; Şûrâ Sûresi’nin 52. ve Kalem Sûresi’nin 4. âyet-i kerîmesinde ise, bi’setten önceki gençlik devresine atıf yapıldığı belirtilmektedir. [16] Ebü’l-Hasen en-Nedvî, Kur’ân’da Adı Geçen Peygamberlerin Hayatı, Risâle Yayınları, İstanbul, 2005, s. 68-69. [17] İbn Kesîr ve diğer bazı muteber tarihçiler, Hazreti Musa’nın bi’setinin 40 yaşındayken başladığı bilgisini verirken, bazıları ise 30 küsur yaşında olduğu bilgisini kaydetmektedirler. Onun gerek Medyen’e gidişi, gerek dönüşü hakkında malûmat ve gerekse de hayatı hakkında genel kronolojik veriler için bkz. Muhammed Ali es-Sâbûnî, Âyetler Işığında Peygamberler Tarihi, Ahsen Yayınları, İstanbul, 2003, s. 395. [18] İlgili metihler; Bakara Sûresi’nin 250. ve Sad Sûresi’nin 17. âyet-i kerîmesinde yer almaktadır. [19] İlgili âyet-i kerîmeler, Lokman Sûresi’nin 12-19. âyet-i kerîmeleridir. [20] Hazreti Meryem’in fazileti, Hazreti İsa’ya hamile kalışı ve devamında yaşananlar, Meryem Sûresi’nin 16-26. âyet-i kerîmeleri arasında ve devamındaki âyet-i kerîmelerde anlatılmaktadır. Nitekim Seyyid Kutub bu hususta şöyle bir anlatımda bulunmuştur “Bakire bir genç kız olarak bu tür sancılarla ilk kez tanışmanın şaşkınlığı içierisindedir. Karşı karşıya geldiği durum hakkında hiçbir ön bilgisi olmadığı gibi, kendisine en ufak bir yardımda bulunacak bir kimsesi de yoktur.” Seyyid Kutub, Fî Zilâli’l-Kur’ân, c. 3, s. 2305-2307. [21] Hazreti İbrahim’e gelen meleklerin anlatıldığı kıssa için bkz. Hûd Sûresi’nin 69 ve 70. âyet-i kerîmelerini merkeze alan âyet-i kerîmeler. Hazreti Lût’un ve kendisine gelen meleklerin kıssası için bkz. Hicr Sûresi’nin 62 ve Kamer Sûresi’nin 37. âyet-i kerîmelerini merkeze alan âyet-i kerîmeler. Meleklerin genç suretinde geldiğine dair malûmat birçok tefsirde kayıtlı bulunmakla birlikte, kısa ve net açıklama için bkz. Muhammed Ali es-Sâbûnî, Safvetü’t-Tefâsîr, Ensar Neşriyat, İstanbul, 1990, c. 4, s. 483. [22] Meryem Sûresi’nin 12-15. âyet-i kerîmeleri, Hazreti Yahya’nın çocukluğundan itibaren takvayla bezeli üstün özelliklere sahip olduğunu ve gençliğini de aynı nezahet üzere geçirdiğinin beyanıdır. Onun hayatı, gençlik vetiresindeki icraatları ve bilhassa Hazreti İsa ile münasebeti hakkında detaylar için bkz. Muhammed Ali es-Sâbûnî, Âyetler Işığında Peygamberler Tarihi, s. 687-688; Ebü’l-Hasen en-Nedvî, Kur’ân’da Adı Geçen Peygamberlerin Hayatı, s. 79. [23] M. Âsım Köksal, Peygamberler Tarihi, c. 2, s. 315 ve 334. [24] Mustafa Fayda, “İfk Hâdisesi”, DİA, c. 21, s. 508. [25] Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, c. 2, s. 182. [26] Buhârî, “Fiten”, 3. [27] Bazı tefsirlerde Arâf Sûresi, 163. âyet-i kerime, bazı tefsirlerde ise Mâide Sûresi 60. âyet-i kerîme tefsirinde yer alan bilgilere göre, İmam Katâde’den gelen mesh konulu rivâyet bu yöndedir. Bkz. Ali Arslan, Büyük Kur’ân Tefsiri, Arslan Yayınları, İstanbul, c. 4, s. 263-265. Rivâyetin metni için bkz. Ebü’l-Ferec Abdurrahman ibnü’l-Cevzî, Zâdü’l-Mesîr fî İlmi’t-Tefsîr, trc. Abdülvehhab Öztürk, Kahraman Yayınları, İstanbul, 2009, c. 2, s. 87. [28] Bakara Sûresi, 128’den. [29] Ahkâf Sûresi, 15’ten. [30] Âl-i İmrân Sûresi, 38. [31] Furkân Sûresi, 74.
Skip to content SunumEvrensel DuyuruMedya APPLE E-KİTAP BAĞLANTILARITürkçe MealAzerice Mealİngilizce Mealİngilizce MakalelerGOOGLE E-KİTAP BAĞLANTILARITürkçe MealAzerice Mealİngilizce Mealİngilizce Makalelerİslam Dininin Temel DirekleriKur’an Işığında SiyasetnameNÜZUL SIRASINA GÖRE NECM NECM KUR’AN MEALİ Mp3NÜZUL SIRASINA GÖRE NECM NECM KUR’AN MEALİ M4bAUDIO BOOKTEBYİN-UL KUR’AN WORDTÜRKÇE MEALQUR’AN IN ENGLISHRUSÇA SALATRUSÇA MEALNEDERLANDSE VERTALING VAN DE QORANMeal WordMecelle 1300 senedir İslam’ı anlamadıkMüslüman Yanacak Ama AydınlatacakSon SözPostaArama AramaTebyinü’l-Kur’an 1-ALAKEMBRİYONSURESi2-KALEM SÛRESİ3-MÜZZEMMİL SÛRESİ4-MÜDDESSİR SÛRESÎ5-FATİHA [AÇIŞ] SÛRESİ 6-TEBBET veya MESED[KURUDU]SURESİ7-TEKVÎR[DÜRME]SURESİ8-A’LA SÛRESİ[EN YÜCE]SURESİ9-LEYL [GECE] SURESİ10-FECR [TANYERİ] SURESİ11-DUHA SURESİ [KUŞLUK VAKTİ] SURESİ12-İNŞİRAH [AÇILMA]SURESİ13-ASR [ÇAĞ] SURESİ14-ADİYAT [SOLUK SOLUĞAKOŞANLAR]SURESİ15-KEVSER [BOL NİMET] SURESİ16-TEKASÜR [ÇOĞALTMA YARIŞI]SURESİ17-MÂÛN [BASİT EV EŞYALARI]SURESİ18-KÂFİRUN [KÂFİRLER]SURESİ19-FİL [FİL] SURESİ20-FELÂK [ÇATLAMA]SURESİ21-NAS SÛRESİ22-İHLÂS [İÇTENLİK]SURESİ23-NECM [PARÇA PARÇA İNEN AYETLER]SURESİ24-ABESE [YÜZÜNÜ EKŞİTTİ]SURESİ25-KADR [ÖLÇME-KIYMET] SURESİ26-ŞEMS [GÜNEŞ]SURESİ27-BÜRUC [YILDIZ KÜMELERİ]SURESİ28-TİN [İNCİR]SURESİ29-KUREYŞ SURESİ30-KARİAH [FELAKET KAPISINI ŞİDDETLE ÇALAN]SURESİ31-KIYAMET [ÖLÜM VE KALKIŞ]SURESİ32-HÜMEZE SÛRESİ33-MÜRSELÂT SÛRESİ34-KAF SÛRESİ35-BELED SÛRESİ36-TÂRIK SÛRESİ37-KAMER SÛRESİ38-SÂD SÛRESİ39-ARÂF SÛRESİ-139-ARÂF SÛRESİ-239-ARAF SURESİ-339-ARÂF SÛRESİ-440-CİNN SURESİ41-YASİN SURESİ42-FURKAN SURESİ43-FATIR SURESİ44-MERYEM SURESİ45-TA HA SURESİ46-VAKIA SURESİ47-ŞUARA SURESİ48-NEML SURESİ49-KASAS SURESİ50-İSRA SURESİ51-YUNUS SURESİ52-HUD SURESİ53-YUSUF SURESİ54-HICR SURESİ55-EN’AM SURESİ56-SAFFAT SURESİ57-LOKMAN SURESİ58-SEBE SURESİ59-ZÜMER [GURUPLAR] SURESİ60-MÜ’MİN SURESİ61-FUSSILET[DETAYLANDIRILMIŞ/AYIRILMIŞ] SURESİ62-ŞURA SURESİ63-ZUHRUF [ALTIN-ZİNET] SURESİ64-DUHAN[DUMAN]SURESİ65-CASİYE [DİZ ÇÖKEN] SURESİ66-AHKAF [KUM TEPELERİ] SURESİ67-ZARİYAT [TOZUTANLAR] SURESİ68-ĞÂŞİYE SURESİ69-KEHF SURESİ70-NAHL [BAL ARISI] SURESİ71-NUH SURESİ72-İBRAHİM SURESİ73-ENBİYA SURESİ74-MÜ’MİNUN [İNANANLAR] SURESİ75-SECDE SURESİ76-TUR SURESİ77-MÜLK [HÜKÜMRANLIK] SURESİ78-HAKKAH [GERÇEKLEŞECEK OLAN] SURESİ79-MEARİC SURESİ80-NEBE [ÖNEMLİ HABER] SURESİ81-NAZİAT SURESİ82-İNFİTAR SURESİ83-İNŞİKAK SURESİ84-RUM SURESİ85-ANKEBUT [DİŞİ ÖRÜMCEK] SURESİ86-MUTAFFİFİN [HİLEBAZLAR] SURESİ87-2. BAKARA SÛRESİ-187-BAKARA SÛRESİ-287-BAKARA SÛRESİ-387-BAKARA SÛRESİ-487-BAKARA SÛRESİ-587-BAKARA SÛRESİ-687-BAKARA SÛRESİ-787-BAKARA SÛRESİ-887-BAKARA SÛRESİ-988-ENFÂL SURESİ89 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-189 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-289 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-389 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-489 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-590-AHZÂB SÛRESİ91-MÜMTEHİNE SÛRESİ92-NİSÂ SÛRESİ-192-NİSÂ SÛRESİ-293-ZİLZÂL SÛRESİ94-HADÎD SÛRESİ95-MUHAMMED SÛRESİ96-RAD SÛRESİ97-RAHMÂN SÛRESİ98-İNSAN/DEHR SÛRESİ99-TALÂK SÛRESİ100-BEYYİNE SÛRESİ101-HAŞR SÛRESİ102-NÛR SÛRESİ103-HACC SÛRESİ104-MÜNÂFIKÛN SÛRESİ105-MÜCÂDELE SÛRESİ106-HUCURÂT SÛRESİ107-TAHRÎM SÛRESİ108-TEĞÂBÜN SÛRESİ109-SAFF SÛRESİ110-CUMA SÛRESİ111-FETİH SÛRESİ112-MÂİDE SÛRESİ113-TEVBE SÛRESİ114-NASR SÛRESİMakaleler AHMET HAKAN BEY’E CEVAPLAR!ALLAH KORKUSUALLAH’IN KALPLERİ MÜHÜRLEMESİAraf ve Ashabı Araf kimlerdir?BEŞER- İNSAN-ÂDEMBEZM-İ ELEST KÂLÛ BELÂBOŞANMA/TALAKCEBRAİL, RUH ÜL KUDÜS, ER RUH ÜL EMİN, RUHULLAHCEHENNEM İLE İLGİLİ MESELELERCİHADCİNN KAVRAMI ve KUR’AN’DA CİNNCUMA Yerel Gündem ToplantısıCÜNÜPLÜK VE CENABETDABBET-ÜN-MİN-EL-ARZDİNDE PEYGAMBERİN SÜNNETİN, HADİSİN YERİDOĞUM KONTROLÜ ve KÜRTAJDUAECEL, ECELİN UZAMASI – KISALMASIEvrensel DuyuruFERDLERİ KÖLELEŞTİREN, ÜLKELERİ SÖMÜRGELEŞTİREN İLLETRİBA FAİZFİTNE BELA, İMTİHAN, İŞKENCE OLGUNLAŞMA… GAYB MESELESİHACCHADİS-İ KUTSÎHALİFE SÖZCÜĞÜ ve KUR’AN’DAKİ HALİFEHARUT VE MARUTHITAN YA DA DİLİMİZDEKİ YANLIŞ KULLANIMI İLE SÜNNETHırsızın elinin kesilmesiİBLİS NEDİR YA DA KİMDİR?İMAN-AMEL İLİŞKİSİİNFAKİSLÂM DİNİNDE KADINİSLÂM DİNİNDE SAVAŞİSLÂM DİNİNİN KISACA BİR TANITIMIKABİR AZABI VAR MIDIR? BERZAH ÂLEMİ DİYE BİR ÂLEM VAR MIDIR?KADER ALIN YAZISI !KANDİL GECELERİKÂR, KİRA, ÜCRET, FAİZ VE KENZKIBLEKÖLELİK ve İSLAMİYETKulak Hırsızlığı Yapan Şeytanlar!KUR`AN ABDESTSİZ DE OKUNUR!Kur`an`da ZANN sözcüğünün anlamıKUR’AN IŞIĞINDA SİYÂSETNÂMEKUR’AN’DA İSA PEYGAMBERKUR’AN’DA MERYEMKUR’AN’DA ORUÇ İNSANIN KENDİSİNİ TUTMASIKUR’AN’DAKİ “MİYKAL”, MUHAMMED AS’DIRKUR’AN’DAKİ HİKMET SÖZCÜĞÜNÜN ANLAMIKUR’AN’DAKİ MUSA İLE BİLGİN KUL KISSASIKUR’ANDA KONU EDİLEN ZÜLKARNEYN, SON PEYGAMBER MUHAMMED AS’DİR!!KURBANMEHDİ İNANCIMEHİRMescid-i Aksa neresidir ?MUCİZE KAVRAMI VE PEYGAMBERLERİN MUCİZELERİMUT’A NİKAHINEFSÖRTÜNME Başörtüsü, çarşaf, sarık, örtülü çıplaklar…PEYGAMBERİMİZİN ÇOK EŞLİLİĞİRACÜLRasülüllah`ın okur yazarlığıRECMRUHBANLIK ve ZÜHD Takvadan SapmalarRÜYA, RÜYANIN SADIĞI doğrusu ve NAMAZSalavat getirmek/Salavatı şerifeSECDEŞEFAAT KAVRAMIŞEYTAN- Şeytan-ı racim- İblis -Şeytandan korunma -Şeytan çarpmasıŞÜKÜRTAKVÂTEADDÜD-Ü ZEVCATERKEKLERİN ÇOK HANIMLA EVLENMESİTEFEKKÜR DÜŞÜNCE ZİNCİRİTERTÎLTEVBEUYDURULMUŞ HADİSLERÜZEYR PEYGAMBER ÖLÜP DE DİRİLDİ Mİ?VAHYVEFATVEKÂLET-VEKÎL- TEVEKKÜLVELÂYET-VELÎ-EVLİYÂÜLLAH ENSÂRULLAHZEKATZikir/ Allah`ı zikretmekZİNAZÜMER SURESİ 10 VE 53. AYETLER İLE İLGİLİ SORUNLARمستقرّMÜSTAKARR” VE ” مستودعMÜSTEVDA” SÖZCÜKLERİSorular Kur’an’dan Cevaplar Kur`an`daki Allah`ın “Biz” ifadesinin anlamı nedir?Allah erkekleri kayırıyor mu? Huri-nuri meselesiEbu Hüreyre kimdir?İslam dininin PavlusuMezarlar nasıl olmalıdır?Ruh?İblis?Çamurdan yaratılma?Uydurulmuş hadis nasıl bilinir?Kur`an`dan başka kaynak ? Bazı ayetlerin anlamları; Allah`tan başka ilah var mı?Peygamberimizin adı MUHAMMED`DİR AHMED değildir !Süleyman peygamberin kuşların dilini bilmesi, karıncalarla konuşması, Kuşlar ve karıncalar gerçekten kuş ve karınca mıdır yoksa insan mıdır?Kenz-ül Arş Duası ! Dua nasıl olmalı?Kur`an`ın Furkan`lığı, Zikir ve önemi, Hidayet Allah`a mülaki olmak mıdır?Kur`an`daki ruh sözcüğünün anlamı nedir?Müteşabih ayeti sadece Allah mı bilmektedir?Yoksa ilim erbabıda bilir mi?Kur`an`da çelişki, tutarsızlık, “KELÂLE”. Dinde dilin önemiSalavat getirmek ile ilgili bir talep ve ona verilen ne demektir?Çocuk yaşta ölen biriyle 90 yaşında ölen birinin ahiretteki durumu,sorumluluğu nedir?İntihar edenlerin durumuPeygamber ile dini öğrenip yaşadıkları halde…Bazı belalarda; bizim şer zannettiğimiz olaylarda hayır olabilir Bakara/216, Nisa/19Reankarnasyon konusuBABALARI UYARILMAMIŞ BİR TOPLUM MU BABALARI UYARILMIŞ BİR TOPLUM MU?MehdiMisafir Yazılar Haccda kime ve nereye gidilir ?OKUTÜM MÜSLÜMANLARIN CEVAPLAMASI DİLEKLERİMLE“HALİS DİN” MANİFESTOSUÖRNEK BİR NİKAH MERASİMİKur’an Işığında SiyasetnameTeşekkürlerFRANSADAN İNTİBALARBULGARİSTANDAN İNTİBALARBir anı ve teşekkürTeşekkürFATİH ERGAN BEYEFENDİNİN NOTLARIKEMAL ÇURUM BEYEFENDİNİN NOTLARINACİ CEPE BEYEFENDİ’NİN NOTLARITürk Milletinin Kurtuluş ReçetesiTebyinü’l-Kur’anA→Z A’LA SÛRESİ[EN YÜCE]SURESİABESE [YÜZÜNÜ EKŞİTTİ]SURESİADİYAT [SOLUK SOLUĞAKOŞANLAR]SURESİAHKAF [KUM TEPELERİ] SURESİAHZÂB SÛRESİÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-1ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-2ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-3ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-4ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-5ALAKEMBRİYONSURESiANKEBUT [DİŞİ ÖRÜMCEK] SURESİARÂF SÛRESİ-1ARÂF SÛRESİ-2A’RAF SURESİ-3ARÂF SÛRESİ-4ASR [ÇAĞ] SURESİBAKARA SÛRESİ-1BAKARA SÛRESİ-2BAKARA SÛRESİ-3BAKARA SÛRESİ-4BAKARA SÛRESİ-5BAKARA SÛRESİ-6BAKARA SÛRESİ-7BAKARA SÛRESİ-8BAKARA SÛRESİ-9BELED SÛRESİBEYYİNE SÛRESİBÜRUC [YILDIZ KÜMELERİ]SURESİCASİYE [DİZ ÇÖKEN] SURESİCİNN SURESİCUMA SÛRESİDUHA SURESİ [KUŞLUK VAKTİ] SURESİDUHAN[DUMAN]SURESİEN’AM SURESİENBİYA SURESİENFÂL SURESİFATIR SURESİFATİHA [AÇIŞ] SÛRESİ FECR [TANYERİ] SURESİFELÂK [ÇATLAMA]SURESİFETİH SÛRESİFİL [FİL] SURESİFURKAN SURESİFUSSILET[DETAYLANDIRILMIŞ/AYIRILMIŞ] SURESİĞÂŞİYE SURESİHACC SÛRESİHADÎD SÛRESİHAKKAH [GERÇEKLEŞECEK OLAN] SURESİHAŞR SÛRESİHICR SURESİHUCURÂT SÛRESİHUD SURESİHÜMEZE SÛRESİİBRAHİM SURESİİHLÂS [İÇTENLİK]SURESİİNFİTAR SURESİİNSAN/DEHR SÛRESİİNŞİKAK SURESİİNŞİRAH [AÇILMA]SURESİİSRA SURESİKADR [ÖLÇME-KIYMET] SURESİKAF SÛRESİKÂFİRUN [KÂFİRLER]SURESİKALEM SÛRESİKAMER SÛRESİKARİAH [FELAKET KAPISINI ŞİDDETLE ÇALAN]SURESİKASAS SURESİKEHF SURESİKEVSER [BOL NİMET] SURESİKIYAMET [ÖLÜM VE KALKIŞ]SURESİKUREYŞ SURESİLEYL [GECE] SURESİLOKMAN SURESİMÂİDE SÛRESİMÂÛN [BASİT EV EŞYALARI]SURESİMEARİC SURESİMERYEM SURESİMUHAMMED SÛRESİMUTAFFİFİN [HİLEBAZLAR] SURESİMÜCÂDELE SÛRESİMÜDDESSİR SÛRESÎMÜLK [HÜKÜMRANLIK] SURESİMÜ’MİN SURESİMÜ’MİNUN [İNANANLAR] SURESİMÜMTEHİNE SÛRESİMÜNÂFIKÛN SÛRESİMÜRSELÂT SÛRESİMÜZZEMMİL SÛRESİNAHL [BAL ARISI] SURESİNAS SÛRESİNASR SÛRESİNAZİAT SURESİNEBE [ÖNEMLİ HABER] SURESİNECM [PARÇA PARÇA İNEN AYETLER]SURESİNEML SURESİNİSÂ SÛRESİ-1NİSÂ SÛRESİ-2NUH SURESİNÛR SÛRESİRAD SÛRESİRAHMÂN SÛRESİRUM SURESİSÂD SÛRESİSAFF SÛRESİSAFFAT SURESİSEBE SURESİSECDE SURESİŞEMS [GÜNEŞ]SURESİŞUARA SURESİŞURA SURESİTA HA SURESİTAHRÎM SÛRESİTALÂK SÛRESİTÂRIK SÛRESİTEBBET veya MESED[KURUDU]SURESİTEĞÂBÜN SÛRESİTEKASÜR [ÇOĞALTMA YARIŞI]SURESİTEKVÎR[DÜRME]SURESİTEVBE SÛRESİTİN [İNCİR]SURESİTUR SURESİVAKIA SURESİYASİN SURESİYUNUS SURESİYUSUF SURESİZARİYAT [TOZUTANLAR] SURESİZİLZÂL SÛRESİZUHRUF [ALTIN-ZİNET] SURESİZÜMER [GURUPLAR] SURESİKur’an’ın Bize Mesajları ALAK SURESİ GÜNCEL MESAJIKALEM SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜZZEMMİL SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜDDESSİR SURESİ GÜNCEL MESAJIFÂTİHA SURESİ GÜNCEL MESAJITEBBET SURESİ GÜNCEL MESAJITEKVİR SURESİ GÜNCEL MESAJIA’LA SURESİ GÜNCEL MESAJILEYL SURESİ GÜNCEL MESAJIFECR SURESİ GÜNCEL MESAJIDUHÂ SURESİ GÜNCEL MESAJIİNŞİRÂH SURESİ GÜNCEL MESAJIASR SURESİ GÜNCEL MESAJIADİYAT SURESİ GÜNCEL MESAJIKEVSER SURESİ GÜNCEL MESAJITEKASUR SURESİ GÜNCEL MESAJIMAUN SURESİ GÜNCEL MESAJIKAFİRUN SURESİ GÜNCEL MESAJIFİL SURESİ GÜNCEL MESAJIFELAK SURESİ GÜNCEL MESAJINAS SURESİ GÜNCEL MESAJIİHLAS SURESİ GÜNCEL MESAJINECM SURESİ GÜNCEL MESAJIABESE SURESİ GÜNCEL MESAJIKADR SURESİ GÜNCEL MESAJIŞEMS SURESİ GÜNCEL MESAJIBURUC SURESİ GÜNCEL MESAJITİN SURESİ GÜNCEL MESAJIKUREYŞ SURESİ GÜNCEL MESAJIKARİAH SURESİ GÜNCEL MESAJIKIYAMET SURESİ GÜNCEL MESAJIHÜMEZE SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜRSELAT SURESİ GÜNCEL MESAJIKAF SURESİ GÜNCEL MESAJIBELED SURESİ GÜNCEL MESAJITARIK SURESİ GÜNCEL MESAJIKAMER SURESİ GÜNCEL MESAJISAD SURESİ GÜNCEL MESAJISAD SURESİ GÜNCEL MESAJIARAF SURESİ GÜNCEL MESAJICİNN SURESİ GÜNCEL MESAJIYASİN SURESİ GÜNCEL MESAJIFURKAN SURESİ GÜNCEL MESAJIFATIR SURESİ GÜNCEL MESAJITAHA SURESİ GÜNCEL MESAJIVAKIA SURESİ GÜNCEL MESAJIŞUARA SURESİ GÜNCEL MESAJINEML SURESİ GÜNCEL MESAJIKASAS SURESİ GÜNCEL MESAJIİSRA SURESİ GÜNCEL MESAJIYUNUS SURESİ GÜNCEL MESAJIHUD SURESİ GÜNCEL MESAJIYUSUF SURESİ GÜNCEL MESAJIHİCR SURESİ GÜNCEL MESAJIENAM SURESİ GÜNCEL MESAJISAFFAT SURESİ GÜNCEL MESAJILOKMAN SURESİ GÜNCEL MESAJISEBE SURESİ GÜNCEL MESAJIZÜMER SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜ’MİN SURESİ GÜNCEL MESAJIFUSSİLET SURESİ GÜNCEL MESAJIŞURA SURESİ GÜNCEL MESAJIZUHRUF SURESİ GÜNCEL MESAJIDUHAN SURESİ GÜNCEL MESAJICASİYE SURESİ GÜNCEL MESAJIAHKAF SURESİ GÜNCEL MESAJIZARİYAT SURESİ GÜNCEL MESAJIĞAŞİYE SURESİ GÜNCEL MESAJIKEHF SURESİ GÜNCEL MESAJINAHL SURESİ GÜNCEL MESAJINUH SURESİ GÜNCEL MESAJIİBRAHİM SURESİ GÜNCEL MESAJIENBİYA SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜ’MİNÜN SURESİ GÜNCEL MESAJISECDE SURESİ GÜNCEL MESAJITUR SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜLK SURESİ GÜNCEL MESAJIHAKKA SURESİ GÜNCEL MESAJIME’ARİC SURESİ GÜNCEL MESAJINEBE SURESİ GÜNCEL MESAJINAZİAT SURESİ GÜNCEL MESAJIİNFİTÂR SURESİ GÜNCEL MESAJIİNŞİKÂK SURESİ GÜNCEL MESAJIRUM SURESİ GÜNCEL MESAJIANKEBUT SURESİ GÜNCEL MESAJIMUTAFFİFİN SURESİ GÜNCEL MESAJIBAKARA SURESİ GÜNCEL MESAJIENFAL SURESİ GÜNCEL MESAJIAL-İ İMRAN SURESİ GÜNCEL MESAJIAHZAB SURESİ GÜNCEL MESAJIMUMTEHİNE SURESİ GÜNCEL MESAJINİSA SURESİ GÜNCEL MESAJIZİLZAL SURESİ GÜNCEL MESAJIHADİD SURESİ GÜNCEL MESAJIMUHAMMED SURESİ GÜNCEL MESAJIRA’D SURESİ GÜNCEL MESAJIRAHMAN SURESİ GÜNCEL MESAJIİNSAN SURESİ GÜNCEL MESAJITALAK SURESİ GÜNCEL MESAJIBEYYİNE SURESİ GÜNCEL MESAJIHAŞR SURESİ GÜNCEL MESAJINUR SURESİ GÜNCEL MESAJIHACC SURESİ GÜNCEL MESAJIMUNAFİKUN SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜCADELE SURESİ GÜNCEL MESAJIHUCURAT SURESİ GÜNCEL MESAJITAHRİM SURESİ GÜNCEL MESAJITEĞABÜN SURESİ GÜNCEL MESAJISAFF SURESİ GÜNCEL MESAJICUMA SURESİ GÜNCEL MESAJIFETİH SURESİ GÜNCEL MESAJIMAİDE SURESİ GÜNCEL MESAJITEVBE SURESİ GÜNCEL MESAJINASR SURESİ GÜNCEL MESAJI Çocuk yaşta ölen biriyle 90 yaşında ölen birinin ahiretteki durumu,sorumluluğu nedir? Selamünaleyküm hocam. geçenlerde bir yazı okudum dikkatimi çekti size sormak yaşta ölen biriyle 90 yaşında ölen biri arasında ,ahiretteki durumu,sorumluluğu ölen çocukları cennete gittiğini yazısını okuduğum arkadaş şöyle beni 90 yıl sürü sıkıntıdan geçirdi,zorluklar yaşadım,oysa çocuk yaşta ölen hemen cennete nasıl oluyor?insanlar farklı yaşlarda ölüyor burda bir standart yok,akıl bali olmamış çocuklar,genç yaşta ölenler ,yaşlılığa erişenler,burda sorumluluğu zaman olarak nasıl değerlendirebiliriz?ayrıca 90 yıl boyunca günahlar işleyip cehennemede gidebilirim,oysa çocuk yaşta sorumluluğumda yok,direk bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim,şimdiden emanet sizi yoruyorum ama bir sorum daha ikbal esrinde okumuştum çok ilgimi çekti yıllarca düşündüm kendime göre bazı cevaplar buldum,sizinde bilgilerinizden faydalanmak ikbal, cennet ve cehennem mahal deil,haldir diyor bunla ilgili bilgilerinizi paylaşırsanız çok CEVAP Değerli kardeşim selamünaleyküm! Bir akıllı insan, mü’min olarak önce tüm esmasıyla Allah’ı tanımamız gerekir. Bunlardan birileri de “Allah’ın dilediğini yaratması” ve “Asleh lilıbadin alellah vacip olmaması kulun yararına olan her şeyi Allah’ın karşılama, yapıverme zorunluluğunun bulunmaması”dır. Bunları dikkate aldığımızda Allah’ın bizi dünyaya yollaması, takdir ettiği ömrün sonunda bizi öldürüp Kendine döndürmesi, Ömürlerin farklılığı, erkek, dişi olmamız, beyaz, esmer, zenci olmamız, ve dünyaya geldiğimiz yılın, çağın belirlenişi” gibi meseleleri çözebiliriz. Rabbimiz sonsuz cömertliği gereği evreni ve insanları yaratmıştır. Ve sayılamayacak kadar nimeti insanın emrine vermiştir. Herkese yararlanma hakkı ve fırsatı da vermiştir. Elçi göndermiş, kitap indirmiş, elçi göndermeden ceza vermeyeceğini de duyurmuştur. Herkesi kendi ömründeki iman ve amel ile değerlendirir. Cennete gitmek, iman ve amelin karşılığı değildir. Kimse, uzun-kısa ömründe kesinlikle cenneti hak edemez, kazanamaz. Bırakalım cenneti kazanmayı, hak etmeyi, Allah’ın verdiği nimetlerden göz, kulak, akılın bile bedelini ödeyemez. İnsanların cennete girişi Allah’ın bir lütfu ve ikramıdır. İnsanların cehenneme girişi de kendilerinin, lütuf ve ikarama layık olmayışlarındandır; yani kendilerinin edip bulmasıdır. Cennet ve cehennemin mahal olmayıp hal olması Ahıret alemini inkara yönelik bir anlayıştır. Tarihi bir hayli eskidir. Kur’an’ı dikkatle okursanız bu gerçekleri Kur’an’dan kendiniz tespit edebilirsiniz. vuralk2018-02-13T214316+0300 Sosyal Medyada Paylaşabilirsiniz Page load link Go to Top
Sabi Küçük yaşta Ölen Çocukların Ahiretteki DurumuKüçük yaşta ölen çocukların ahiretteki durumu nedir?sabi yaşta ölen çocuklar nereye gider?Sabiler cennete girer mi?küçük yaşta ölen çocuklar toprak mı olur? Müslümanların küçük yaşta vefat eden sabileri bunlara anne karnında ölen bebeklerde dahilcennette ailesini bekler ve Ana-babası için şefatçı olurlar. Ebû Ümâme’nin rivâyet ettiğine göre, Rasûlüllah sallAllahu aleyhi ve sellem başka bir mecliste şöyle buyurmuştur.“Kıyâmet gününde Müslümanların oniki yaşına kadar olan çocukları arşın altındadırlar. Şefâat ederler ve şefâatleri kabul olunur. Onüçüne ulaşanların ise, lehine yahut aleyhinedir. Yani bülûğa erenler hesap verirler”.Hadisi Şerifte Müminlerin küçük iken vefat eden evlatları,cennetin bir ve zevcesi Sare onlara gününde onları babalarına teslim eder."Ebu Hureyre mahşerde kırk yaşında bir adam olarak diriltilir.İbni Hatem şerif "Cennette Tuba isimli bir ağaç vardır,her dalı süt ehlinin çocukları ondan düşürdüğü çocuk da,cennet nehirlerinden bir nehirde dolaşır,kıyaamet koptuğunda Ebû Hüreyre’nin rivâyet ettiğine göre, Rasûlüllah sallAllahu aleyhi ve sellem “Sizin küçükleriniz Müslümanların küçükken ölen çocukları Cennet ehlinin de küçükleridir. Onlardan birisi babasına mülâkî olur da elbisesini tutar ve Allah, ana-babasını Cennete sokuncaya kadar onu bırakmaz”. âlimler; Rasûlüllah’ın bu Hadis-i Şerifine dayanarak; “Müslümanların küçük yaşta ölen çocukları, Cennette anne- babları için çocuk sevmek ve evlât okşamak gibi en lâtîf bir zevki ebedî olarak yaşamalarına sebep olacaktır” demişler ve bu görüşlerini Âyet-i Kerîmeler ile de delillendirmişlerdir..Allah-ü Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de “Cennet ehlinin Etraflarında ebedî genç liğe erdirilmiş, yaşlanmayacak hizmetçiler dolaşır.” El-Vâkıa Sûresi 17“Etraflarında hizmet için ebedî olarak tâze kalan çocuklar dolaşır. Onları gördüğün vakit, saçılmış inci sanırsın.” buyuruyor. El-İnsan Sûresi 19.
genç yaşta ölenler için ayetler